YILLARA GÖRE ŞARKI LİSTESİ:
Müzikcanlarım, geçen
yaptığım liste bana o kadar yetersiz geldi ki, ben de oturdum, listeyi biraz
daha genişleterek on on yılda neler dinlemişiz bir özetleyeyim dedim. Çok
sevdiğim isimlerin bu on yıl içinde çok sevdiğim şarkıları var o yüzden mümkün
olduğunca bir sanatçıyı/grubu temsilen bir şarkı seçtim, saygı babında…
1990 YILI:
1) Phil Collins – Another
Day In Paradise: Klasiğin klasiği bu şarkı “..But Seriously” albümünden çıkan
ilk single. Şarkı evsizler sorununa ilgi çekebilmek için yazılmış.
2) Sinead O’Connor – Nothing
Compares 2 U: Protesto amacıyla saçlarını kazıtmasıyla tanınan bu güzeller
güzeli İrlandalı şarkıcı 90’ların geri kalanında fazla bir şey çıkaramadı ancak
sözlerini Prince’in yazdığı bu şarkıyla her devrin şarkısının da yorumcusu
oldu. Şarkı 1990 yılı çıkışlı “ Do Not Want What I Haven't Got” albümünde yer
alıyor.
3) Madonna – Vogue:
Madonna’nın moda dünyasına göz kırpan şarkısı Vogue, sözleri, klibi ve bittabi
bu fakirin evde yalnızken deneyip beceremediği dansıyla üzerinden 23 yıl
geçmesine rağmen enerjisinden hiçbir şey kaybetmiyor. Şarkı Madonna'nın
kendisinin de oynadığı Dick Tracy filminin I'm Breathless soundtrackinde yer
alan ilk single.
4) MC Hammer – U Can’t Touch
This: MC Hammer’ın şalvar gibi kıyafeti, ilginç dansları ve “can’t touch this”
nakaratıyla unutulmazlar arasına giren, ne zaman duyulsa yüzde tebessüm
oluşturmakla garip break dans figürleri yapmak arasında götüren, rap müzikle
tanıştıran, 1990 yılı çıkışlı bu şarkı nerden baksanız efsane. 1990 yılı çıkışlı Please Hammer, Don't Hurt'em albümünde yer alan, tüm 90ları ve
sonrasını kapsayan bir evrenselliğe sahip bu şarkı bizde grup vitamin
tarafından Türkçeleştirilmişti.
5) New Kids on The Block –
Step By Step: 80lerin sonu 90ların başı dendiğinde her yaşı artık yolu
yarılamaya yaklaşmış kişinin dimağındaki en başta gelen ve belki de boyband
kavramını literatüre sokan öncü grup NKoTB, bir devrin en gözde boybandi
olarak, haftalarca 1 numarada kalmış bu şarkıyla hala hatırlanıyor. 90ların
boybandleri ise ayrı bir yazının konusu. Şarkı 1990 yılı çıkışlı Step By Step
albümünden. Grup Üyeleri: Donnie Wahlberg, Danny Wood, Joey McIntyre, Jordan
Knight ve Jonathan Knight
1991 YILI:
1) Extreme - More Than
Words: Extreme grubunun 1990 yılında çıkan Pornograffiti albümünün bu şarkısı,
pek çok aşkın fon müziği olurken, yıllar içinde klasikler arasındaki yerini
aldı.
2) "(Everything I Do) I
Do It for You" – Bryan Adams: Bryan Adams’ın 1991 yılı çıkışlı Waking Up
the Neighbours albümünden çıkan bu şarkı, Kevin Costner filmografisinin
başyapıtlarından Robin Hood’un da film müziği olarak yıllar içinde klasik
statüsüne ulaştı.
3) Nirvana – Smells Like
Teen Spirit: Efsane grup Nirvana dendiğinde akla ilk gelen bu şarkı 1991 yılı
çıkışlı ikinci albüm Nevermind’ın klasiklerindendir. Bu şarkının hikayesi de
ilginç. Cobain şarkının adına o zamanın kadın rock gruplarından Bikini Kill’in
vokalisti olan arkadaşı Kathleen Hanna’nın spreyle duvarına “Kurt Teen Spirit
gibi kokuyor” yazmasıy sonucu çakan kıvılcımla karar veriyor. Cobain, Kathleen
ile anarşizm, punk rock ve bunun gibi konularda sık sık sohbetler ettiği için
Cobain bu sloganı devrimsel bir anlama sahip gibi yorumlamış. Ancak Hanna’nın
gerçekte kastettiği, Cobain’in o zamanlardaki kız arkadaşı Tobi Vail’in sıktığı
deodorant olan Teen Spirit gibi kokmasıymış. Cobain şarkı yayınlandıktan aylar
sonra bunun bir deodorant markası olduğunu anlamış.
4) Michael Jackson – Black
or White: M.J.’in popun kralı unvanını aldığı 90lı yılları açtığı sekizinci
albümü Dangerous’tan çıkan hit. Klibi ayrı bir klasik, şarkı ayrı bir klasik.
Klibinde Macaulay Calkin’den John Goodman’a oyuncuların rol aldığı ve her klibi
gibi kısa bir film gibi geçen, danslarla süslenen bir klip harikasıdır. Sondaki
kafalardan biri de ünlü model –o yıllarda yeni yeni ortaya çıkan- Tyra Bank.
5) Queen – Show Must Go On:
Freddy Mercury’nin “amansız hastalığının” sonlarına doğru yazdığı, Queen’in
Freddy Mercury’li son albümü olan 1991 yılı çıkışlı Innuendo’da yer alan
şarkıdır. Freddy’nin tüm hastalığını gizlediği o yıllar boyunca biriktirdikleri
ile yaşamına böyle bir final, her şarkıcıya nasip olmaz. Klibinde eski
kliplerinden görüntülerin karması vardır ve dolu dolu başarılarla geçen bir
hayata ayna tutar.
1992 YILI:
1) Mr. Big – To Be With You:
1991 yılı çıkışlı Lean Into It albümünden çıkan şarkı yılların hiti oldu ve
hatta başka bir şarkıları yok denecek kadar bütün işlerinin üzerine çıktı.
2) Whitney Houston – I Will
Always Love You: Esas itibariyle bir “cover” şarkı olan bu şarkı Whitney
Houston’ın dev sesinde klasikleşti. Tüm soundtrack tarihinin en başarılı
işlerinden biri olan Bodyguard OST ve dahi filmle özdeşleşen bu şarkıyı her
dinlediğimde, iyi ki Whitney’e nasip olmuş diyorum. Zira bu şarkı tam Whitney’e
göre dikilmiş enfes bir gece kıyafeti gibi cuk oturuyor.
3) Madonna – This Used to Be
My Playground: Bu şarkı hep klibiyle yer etmiştir bende. Bir fotoğraf albümünün
sayfalarının çevrildiğini görürüz klipte ve fotoğraf albümleri halen çok
kıymetlidir benim için, dijital çağ nedeniyle artık fotoğraf baskısı alınmadığı
bu zamanlarda bile ben hala o zamanları yaşıyorum… Basılı –ve hafifçe sararmış-
eski bir fotoğrafın değeri ve sıcaklığını yüzbin piksellik bir bilgisayar
fotoğrafında bulmak ise mümkün değil. Neyse konuyu dağıttıysam da toparlıyorum
heman. Şarkı 1992 yılı filmi "A League of Their Own" filmi için yazılmış
bir şarkı. O yıllarda telif hakları filan gibi bir meseleden dolayı
soundtrack’e dahil edilememiş, sadece 1992 yılı çıkışlı Barcelona Gold adlı
toplama albüm içinde yer almış, ancak 1995 yılında Madonna’nın Something to
Remember adlı balad şarkıları topladığı albümüne dahil edilmiş.
4) Cure – Friday I’m In
Love: Günümüzde Cuma günlerini iple çeken bir devrin çocukları için özel bir
şarkıdır bu. Her Cuma günü, sosyal medyada, Friday I’m In Love yazıları yazan
biri mutlaka çıkar. J The Cure'un 1992 albümü Wish'ten piyasaya sürdüğü ikinci teklisi.
Yılların nevi şahsına münhasır gruplarından Cure’un en bilinen
şarkılarındandır.
5) Snow – Informer: Snow’un
gerçek bir hikayeden yola çıkarak, sokaklarda geçen hayatı sırasında bir muhbir
yüzünden hapse düştüğü zamanlardan bir şarkı, aslında Snow’un ilk ve son gerçek
hiti oldu. 1992 yılı çıkışlı 12 Inches of Snow albümünden çıkan bu şarkı 8
milyon satmış! O kadar hızlı söyleniyor ki, şarkı sözlerinden bile takip
edemiyorum, o kadar yani! J
1993 YILI:
1) Radiohead – Creep:
Radiohead’in 1993 yılı çıkışlı ilk albümü Pablo Honey’nin dünyada fenomene
dönüşmüş, muhteşem, karanlık şarkısı. 1992 yılında tekli olarak çıktığında
kimsenin pek umursamadığı ama Pablo Honey albümü ile birlikte birden dünyada
fırtınalar estiren şarkı. Thom Yorke’un tüm samimiyetini dökerek o “ulaşılamaz”
kıza duygularını ve o kızın karşısında kendini gördüğü yeri, öyle içe dokunarak
anlatır ki, o anı sanki karşınızda oluyormuş/siz yaşıyormuş gibi yaşarsınız,
boğazınız düğümlenir. İşte öyle bir şey…
2) 4 Non Blondes – What’s
Up: 1992 yılı çıkışlı Bigger, Better, Faster, More albümünden 1993 yılında
çıkan tekli, aslında grubun en büyük tek başarısı olarak anılır. Linda Perry
gibi günümüzde mesela Pink’i Pink yapan bir müzisyenin vokalinde olduğu bu
grup, What’s Up’tan sonra fazla bir şey yapmadı ve 1994 yılında da dağıldılar
zaten. Linda Perry yapımcılık, prodüktörlük filan yapıyor şimdilerde. Bu şarkı
enfes bir şarkıdır, hem havası, hem soundu, hem Perry’nin vokali, hem de
içeriği açısından. Dünyaya “Neler Oluyor Bize” diye haykıran bir uyandırma
şarkısı aslında. Çevremize bakıp hayatı ve olup biteni algılama/sorgulama
yaşlarımızın şarkısı. Özellikle “heeey, heeey, heeyy, what’s going on” derken,
bunu ta içlerimizde hissettirir.
3) Bryan Adams – Please
Forgive Me: Bryan Adams 90lı yıllarda çok fazla güzel şarkı çıkardıysa bunda
benim suçum ne, sayın müzikcanım. Adam 90lara imza atmış, ben de o yüzden bu
şarkısını atlayamadım. Zira kişisel tarihimde çok özel bir yeri vardır bu
şarkının. Bryan Adams’ın 1993 yılında çıkardığı toplama albümü So Far So
Good’ta yer alan yeni şarkıdır. Kalbini kırdığı kadından onu affetmesi için
yalvaran adamın haykırışıdır şarkı.
4) Meat Loaf – I'd Do
Anything for Love (but I Won't Do That): 90’ların kült isimlerinden
oyuncu/şarkıcı Meat Loaf’ın albüm ve şarkı adlarının hepsinin uzun isimlerden
oluşması ve şarkıların bilfiil uzun olması gibi bir özelliği vardır. Az buz bi
uzunluktan bahsetmiyorum müzikcanım, Meat Loaf’ın 1993 yılı çıkışlı Bat Out of
Hell II: Back Into Hell albümünden çıkan bu şarkının uzunluğu 12 dakika! Klibi
de efsanedir. Kısa film tadında geçen klipte, Güzel ve Çirkin masalına ithafen
bir konakta yaşayan genç bir kadın ve onu adım adım izleyip koruyan çirkin bir
yaratık hikaye edilir. 90ların en ezberlemesi zor, melodisiyle şaşırtan (yer
yer hızlanır, sonra durur, bir eğlence treni gibidir şarkı, çıkar çıkar çıkar
sonra zembereğinden boşalmış gibi akar, uçar…), efsane şarkılarındandır…
5) Take That – Babe:
NKoTB’nin dağılmasından sonraki boyband boşluğunu yıllardır dolduran ve 10
senelik bir aradan sonra 2006 yılında yeniden bir araya gelen efsane grup Take
That’in efsane hiti. O grup ki içinden Robbie Williams gibi bi şey çıkmış…Şimdi
burada bir parantez açalım sevgili postdaşım. Şimdi grup bile olsa, hep dikkat
ederim, içlerinden birinin hep ışıltısı farklı olur, Robbie daha o zamandan
–üstelik grup içinde fazla da bir fonksiyonu yokken zira front man Marc’tı-
başka bir havası vardı. Velakin grup içinde en çok başarıyı da o elde etti ve
star konumuna yükseldi. Şimdi gene Take That’le müzik yapıyor. Parantezi
ka-pa-tı-yo-rummm, kapattım. 1993 yılı çıkışlı Everything Changes’tan Gary
Barlow imzalı bu hit şarkı, üzerinden 20 sene geçmesine rağmen hala en çok
dinlenen ve bilinen Take That şarkısıdır.
1994 YILI:
1) Aerosmith – Crazy:
Okuldan kaçıp kendilerini maceradan maceraya atan liseli, çılgın, isyankar
kızlar konseptli klibi ile hayatımıza Alicia Silverstone ve Liv Tyler gibi
insanüstü güzellikleri sokmuş Aerosmith hiti. 1993 yılı çıkışlı Get A Grip
albümünden çıkan şarkı tüm zamanların en çok dinlenen şarkılarından…
2) Erasure – Always: Erasure’un
altıncı albümü I Say I Say I Say’den çıkan klasik. Klibinde solist Any Bell,
aşık olduğu Japon sevgilisini kötü canavardan korumak isteyen savaşçı
rolündedir. 1994 yılında deliler gibi dinlediğim şarkı. Ses tonlarını
değiştirmesini, ses oyunlarını çok severim Andy Bell’in. Tize çıkar, pese iner,
vibrasyonludur, bir de Japon tınıları var ki bu şarkıda, dinledikçe dinlediğim
şarkılardan biri yapar. 80lerin tınısını yaşatır Erasure bana bu şarkıda.
3) Ace of Base – The Sign:
Halen çok sevdiğim gruplardan Ace of Base’in 1993 yılında çıkardığı Happy
Nation albümü tüm dünyada fırtınalar estirirken bu listeye The Sign’ın yanı
sıra All That She Wants, Don’t Turn Around, Happy Nation ya da Wheel of
Fortune’dan hangisini koyacağıma karar veremeyip, başucu şarkılarımdan olan,
hem söylemeyi, hem de dinlemeyi çok sevdiğim ve ortaokul dönemime hakim olmuş
bu şarkıyı koydum ben de. Ace of Base benim için başlı başına yazı konusu, o
yüzden burada bitirip sizi şarkıyla baş başa bırakayım.
4) All-4-One – I Swear: Grup
müzik dünyasında nadir oluşumlardan biri olarak 3 siyahi ve 1 beyazdan oluşan
R&B/pop grubu All-4-One tek bir şarkıyla 19 yıldır müzik hayatımda var. Bu
slov balad, All-4-One’ın en çok satan albümü All-4-One’dan. Sonrasında pek dişe
dokunur bir şarkıları yok, ki aslında bu şarkı da gene o yıllarda çıkmış bir
şarkının yeniden yorumu imiş, bunu da sonradan öğrendim. Olsun, bu adamların
yavaş yavaş, usul usul I sweeeeaar diye inilemelerini dinlemek beni eski
günlere götürüyo ve iyi hissettiriyo.
5) Bon Jovi – Always: 90’lar
söz konusu olduğunda Bon Jovi’yi pek çok şarkıyla anabiliriz ama bu şarkı
üzerinden bütün Bon Jovi diskografisine bir selam çakalım. 1994 çıkışlı Cross
Road albümünden çıkan ve müzik tarihinin en sağlam rock şarkılarından biri olan
Always, hani derler ya, zamanlar üstü bir şarkı…
1995 YILI:
1) Joan Osborne – One Of Us:
1995 yılı çıkışlı Relish albümünün en bilinen bu şarkısı, Joan Collins’in de en
bilinen şarkısı aynı zamanda. Gene de bunca yıl geçti, hala da bilinir,
dinlenir, söylenir, sevilir.
2) Madonna - You’ll See: Madonna’nın baladlarını topladığı
1995 yılı çıkışlı albümü Something to Remember albümünde yer alan yeni
şarkılardan. İspanyolca Veras diye bir versiyonu da bulunuyor. Onu terk eden
adama karşı bir “yıkılmadım, ayaktayım” mesajı içeren şarkı, baş ucu
şarkılarımdandır.
3) Coolio e.e. L.V. –
Gangsta’s Paradise: 70’lerin en bilinen
şarkılarından Last Time Paradise’ın melodisi üzerine yazılmış bu rap şarkı,
Michelle Fayfır’ın (ayyhh soyadını yazmak ne zor bu kadının, Pfeiffer) oynadığı
film klasiklerinden “Sakıncalı Düşünceler”in müziği olarak hafızamda yer etti.
Bu fakirin ezberleyebildiği iki rap şarkısından biri (diğeri de Eminem’in The
Way I Am’i) olması nedeniyle önemli. Özellikle “power in the Money, Money in
the power, minute after minute, hour after hour” kısımları çok akılda kalan, 23
yaşında ve sokaklarda geçen hayatı her an tehlikede, diken üstünde olan bir
gencin durumu üzerinden yaşamı sorgulaması vardır şarkıda. Çok gerçekçidir ve
şimdiki tatlı su rapçilerinde olmayan bir samimilik vardır. Coolio’nun 1995
yılı çıkışlı albümüne adını veren şarkı, Sakıncalı Düşünceler filiminin de tema
müziği aynı zamanda.
4) Oasis – Wonderwall: Oasis’in
1995 yılı çıkışlı ve belki de yaptıkları en iyi albüm olan (What's The Story)
Morning Glory’nin en dikkat çekici ve en başarı kazanan şarkısı. (Şahsen
karaokelerde söylemeyi en sevdiğim şarkılardandır.) Liam Gallagher’ın düz ve
akıcı söylediği şarkı, pek çok şarkıcı ve grubun “cover” için sıraya girdiği
şarkılardan.
5) Ricky Martin – Maria:
1995 yılının yazı nasıl geçti derseniz, “Un dos tres, olmaz ki toparlan be
Maria” diyerek geçti benim için J. Hayatımıza Ricky Martin diye bi şey girdi ve tabiri
caizse o yaz ve sonrasındaki yazlar da bu Latin fırtınası kasıp kavurdu.
Gerçekten nerden baksanız, şarkı ben şarkıyım diyor, temposu, havası, sarması,
yorumcusu; sözlerini anlamasak da deliler gibi dinlediğimiz ve eşlik ettiğimiz
şarkıydı. Hala duyduğumda kıpraştırır beni. 1995 yılı çıkışlı A Medio Vivir
albümünden…
1996 YILI:
1) No Doubt – Don't Speak:
1996 yılı, bizdeki gibi, pop müziğin artık iyice yerine oturduğu ve bugün ayıla
bayıla dinlediğimiz pek çok şarkı ve şarkıcının güzel işler çıkardığı bir yıl
oldu. Tragic Kingdom adlı 3. albümleri ile turnayı gözünden vuran Amerikalı
grup, bu şarkıyla sadece bir klasik yaratmadı, Gwen Stephanie gibi bi şeyin
varlığından haberdar etti bu fakiri. Şakası bi yana, o dönemleri yaşamış
herkesin ayrılık şarkıları köşesinde bu şarkı her zaman vardır. Modası hiç
geçmeyen şarkılardan.
2) Céline Dion – Falling
Into You: Diva’ya uluslararası şöhretin yolunu açan albüm ve şarkı! Albüm
baştan sona hit fabrikasıydı. 7 dakikalık süresi boyunca bir dakika bile bitsin
istemediğim “It’s All Coming Back To Me Now”, “Because You Loved Me”, “All By
Myself” gibi Celine Dion’u Celine Dion yapan bir dolu şarkı var bu albümde.
Falling Into You, Celine Dion’un normal –bağırarak- şarkı söyleme huyunu bir
yana bırakarak rahat rahat sesinin güzelliğine vardığım bir şarkı.
3) Mariah Carey – Always Be
My Baby: Mariah Carey’nin benin düşünceme göre en üst seviyedeki iki albümünden
biri olan (diğeri Music Box’tır) 1995 çıkışlı Daydream’in son teklisidir. Mariah’nın
giyinik olarak görüldüğü son albümdür ayrıca. Kadın bu albümden sonra kocayı
boşadı ve sanırım kocası da neyi var neyi yok aldı ki üstünde başında “hiçbir
şey” kalmadı giyecek namına! Şimdilerdeki halini dinlenmekten ve izlenmekten
uzak bulduğum, arada tek tük güzel şarkısını yakaladığım, onları da sözlerini
zerre anlamadığım mırmır bir sesle söyleyen Mariah’ın eski güzel günlerini
özleyen eski bir Mariah fanı olarak, neyse ki sesinin gerçek güzelliğini
dinleyebileceğim böyle bir albüm yapmış diyorum. Bu da avuntumdur.
4) Alanis Morissette –
Ironic: Herkes 1995 çıkışlı Jagged Little Pill albümünü Alanis’in ilk albümü
olarak bilir ancak aslında 3. albümüdür. Belki şöyle diyebiliriz: Alanis’i
uluslararası arenaya taşıyan ilk albümüdür. Zira bu albümle ödül üstüne ödül
almakla kalmamış, aklımıza bir Alanis gerçeğini kazımıştır. Hayatın ne ironik
yanları olabileceğini anlatan bu şarkı albümün 4. teklisi olarak 27 Şubat 1996
yılında çıktı.
5) Toni Braxton – Un-Break
My Heart: Toni Braxton’ın bilmemkaç oktav sesini alabildiğine sergilediği, çok
zor, çok dokunan bu müthiş şarkısını o zamanlar hep Don’t Speak ile
karıştırırdım. Secrets albümünden çıkan bu şarkı, bu zaman bile hala en çok
dinlenen şarkılardan. Yoğun olarak tizlere çıkan ve peslere inen bu şarkıyı
ancak Toni Braxton gibi bir ses söyleyebilirdi.
1997 YILI:
1) Greenday - Good Riddance
(Time of Your Life): 1997 yılı çıkışlı Nimrod albümünün bu akustik şarkısı
aslında Greenday şarkıları içinde ayrıksı durur. Greenday daha punk ve sert
rock grubudur ya, tek gitarla ve aralarda yaylı geçişleriyle söylenen bu kısa
şarkı, sanki intro bir şarkı gibi kalır Greenday’in genel şarkıları içinde. S
gibi akan bir şarkıdır. (Karaokelerde söylemeyi sevdiğim şarkılardan biri daha J)
2) Anouk – Nobody’s Wife:
Hollanda’nın medhar-ı iftarı olan ve oraların Sezen Aksu’su olarak tanımladığım
Anouk, olmayan Hollanda müziğinin, olmuş olan en iyi temsilcisi, bir dolu
albümü varken orda, Türkiye’de bir tek bu şarkının çıktığı “Together Alone” ile
tanınıyor. Albüme iki klip çekildi, birinde Anouk’un ön dişlerinin tamamen alın
kaplama olduğunu ve korkunç olduğunu hatırlıyorum! Sert rock müziğin iyi
örneklerinden biri olan Nobody’s Wife, halen Hollanda’nın en çok dinlenenleri
arasında yer alıyor. (Hollanda’dayken bir barda bu şarkıyı söylediğimi gren
Hollandalı arkadaşlarım “oha falan olmuşlardı” nerden biliyon bu şarkıyı
gibilerinden J).
Her neyse, severim bu şarkının havasını.
3) Puff Daddy, Faith Evans
ve 112 - I'll Be Missing You: Sting’li The Police grubunun Every Breathe You
Take’i üzerine, Puff Daddy’nin (a.k.a. P. Diddy) yakın dostu repçi Notorious
B.I.G.’in ölümü sonrasında yazdığı muhteşem kombinasyon. Puff Daddy, sanırım
ömründe bu kadar dürüst olmamıştır. Dostuna yazdığı sözler ve eşlik eden
sanatçılarla 90’lar denince akla ilk gelen şarkılardan. Tüm kaybettiklerimize
gitsin.
4) Elton John – Candle in
the Wind 1997/Something About the Way You Look Tonight: Açıkçası bu şarkıları
ayıramadım, o yüzden kontenjandan girigriverdi ikisi de listeme. Candle In The
Wind, yıllar önce Bernie Taupin tarafından Marilyn Monroe’nun ölümü üzerine
yazılmışken (O zaman şarkı Goodbye Norma Jean, diye başlıyordu), 1997 yılında
İngiltere Prensesi Diana’nın zamansız ölümüyle yeniden düzenlenmiş ve ona mal
edilmiştir. Bu şarkı, hem yakın bir dostunu hem de bir ülkenin göz bebeği bir
prensesi kaybetmenin acısını taşır. Bu yüzden çok samimidir. Gerçekten yaşanan
duygular her zaman kalemde içe dokunan tezahürünü bulur. Diğer şarkı ise Elton
John’ın 1997 yılı 26. albümü The Big Picture şarkılarından biri iken Diana’nın
ölümü üzerine çıkarılan teklinin A yüzü şarkısı yapılmış, Diana’ya mal
edilmiştir.
5) Gary Barlow – Open Road:
Take That grubu dağıldıktan sonra, herkes farklı işlere yönelmişken içlerinden
belki de en yeteneklisi olan Gary Barlow turnayı ilk gözünden vuranlardan oldu.
Barlow grupta şarkı ve söz yazarı olarak da faaliyetteydi. Yani grup dağılınca
önce Gary’nin (hem müzik hem de fizik olarak-adam yakışıklıydı) öne çıkması
şaşırtmamıştı beni. Bu şarkı ben lisedeyken çıkmıştı ve Gary Barlow’un kendi
hayatından yola çıkarak yazdığı bu şarkı, o yılın en ses getiren işlerinden
olmuştu. Sonrası gelmedi tabi ama, Open Road hala benim listelerim içindedir.
1998 YILI:
1) Savage Garden – Truly
Madly Deeply: Savage Garden ve Darren Hayes hakkında düşündüklerimi önceki
yazıda bulabilirsiniz, bu şarkı ilk dinlediğimden beri Darren Hayes’in kulak
okşayıcı yorumu, sözleri ve müziğiyle her dönemin en muhteşem baladlarından
biri olmayı hak ediyor.
2) Des’ree – Life: 1998
yılının en eli yüzü düzgün albümlerinden Supernatural’in sempatik, sevimli ve
klibi bol kelebekli bu şarkısı, o yıllar ve sonrasında sık sık dilime takılan
şarkılardandı. Hayatın çeşitli durumlarını anlatan şarkı, Supernatural’in çıkış
şarkısı olarak 1998 yılında büyük ilgiyle karşılanmıştı. Bu albümün 1999 yılı
basımına 1994 yılındaki hiti You Gotta Be de eklenerek çıkarılmıştır.
3) Céline Dion - My Heart
Will Go On: Sene 1998 olunca, Titanic filmini yad etmeden geçmek olmaz. Ancak
bu defa müziğiyle. Titanic filminin Türkiye’de ve özellikle o yaşlarda 15
yaşında olan benim çevremde nasıl karşılandığını 90’lar yazımda belirtmiştim.
Hah işte o ilgiyi alın 2 ile çarpın. Bu şarkı, iddia ediyorum, tüm yüzyılın en
iyi film müzikleri listesinin ilk beş şarkısından biridir. Celine Dion’un
çığlıkları bile engelleyemez etkisini. Şarkı baştan aşağı o duyguyu
hissettirir. Bu şarkıyı ancak Celine Dion söyler. 1997 çıkışlı Let’s Talk About
Love albümünde ve Titanic: Music From Motion Picture albümlerinde ve daha
birçok toplama albümde yer alır. Severim dinlemeyi.
4) Aerosmith – I Don't Want
to Miss a Thing: 1998 yılının önemli sinema olaylarından biri Armageddon
filmidir. Filmde dünyaya çarpacak olan bir göktaşını yörüngesinden çıkarıp
çarpışmayı engellemek üzere göreve atılan bir grup astronotun bu uğurda,
canlarını kaybetme çabasına verdikleri mücadele anlatır. Bu filmin tema müziği Diane
Warren tarafından yazılmış ve Aerosmith’e emanet edilmiş ve sonuçta ortaya
dinlene dinlene bıkılmayacak bir rock klasiği çıkmış. Hele o sondaki çığlık yok
mu!!
5) Emilia – Big Big World:
“I’m a big big girl, in a big big world” diye şarkılar söyleyen mini mini
sesli, insanın içini eriten bu kızcağızın şarkısının 90lar denince ilk akla
gelen şarkılardan olacağını o zaman tahmin edemezdim. Ama şarkı o kadar naif ve
o kadar yormadan dinleniyor ki, kız bin yıl söylesin dinlenir o derece yani. Bu
albümden aşırının aşırısı güzel başka şarkılar da çıkmış olmasına rağmen
(mesela bir Twist of Fate’i anmamak olmaz) sonrasında kayboldu ortalıktan. Bize
de bu güzel şarkıları bıraktı.
1999 YILI:
1) Britney Spears – ...Baby
One More Time: 1999 yılında öyle bir girdi ki hayatımıza, önceleri saçları iki
yandan örgülü liseli kız olarak izledik, boy boy bakirelik açıklamaları geldi. O
zamanki tüm yeniyetme kızların idolü oldu. Sonra gitgide büyüdü gözümüzün
önünde, “I’m Not Girl, Not Yet A Woman” derken kızlıktan kadınlığa geçiş
sürecindeki bocalamasını izledik. Sonra kadınlığını keşfetti, açıldı, saçıldı, evlendi,
boşandı, depresyona girdi, depresyondan çıktı ama bunlar önemli değil bu yazıda.
Britney Spears bir kariyerin ve şöhretin iyi yönetildiğinde nasıl muhteşem bir
yıldız yaratabileceğini, kötü yönetildiğinde ise insanı süprüntüye
dönüştürebileceğinin örneği oldu. İlk çıkışını Disney Channel’da harika çocuk
olarak yapmıştı, fenomen olması 18 yaşında çıkardığı bu şarkı ile oldu. Sonrasında
çıkardığı Madonna bile varisi ilan etmişti o zamanlar. 90ları ucundan yakaladı
ama çok büyük iz bıraktığı kesin.
2) Jennifer Lopez – If You
Had My Love: 90ların şarkıcı ikon olarak hayatımıza kazandırdığı şarkıcılardan
biri de Jennifer Lopez’di. 90larda oyuncu olarak bir dolu güzel filmini
izlediğimiz Lopez, “On the 6” albümüyle müzik dünyasına bir girdi pir girdi.
Kadın safi yetenek. Waiting for Tonight, Let’s Get Loud, No Me Ames gibi
klasikleşmiş müthiş şarkılarla dolu bir albüm. Jennifer’ın kariyerini
oyunculuğun yanında şarkıcı olarak şekillendirdiği bir yola girdiği albüm.
3) Roxette – Wish I Could
Fly: Roxette’in altıncı albümü Have A Nice Day’den çıkan bu şarkı, benim Roxette
favorim. Çok sevip de ulaşamadığımız birileri olduğunda hangimiz aklımızdan
geçirmeyiz, keşke uçabilsem onun gezdiği yerleri, sevdiği şeyleri ben de görsem
diye. Ben geçiririm sevgili postdaş. Bu şarkının çıkışı, benim böyle
dönemlerinden birine denk gelmiş, o anki ruh halime cuk oturmuştu. Ayrıca
temposu, melodisi ve sözleri ile 90ların sonuna yetişmiş en güzel şarkılardan.
4) Marc Anthony – I Need To
Know: 90lardaki Latin fırtınasının son temsilcisi Marc Anthony oldu. 99 yılında
kendi adını taşıyan albüm, o senenin en çok hit çıkaran, en iyi albümlerindendi
ve açıkçası Marc Anthony’nin de bilinirliğini arttırdı. Bu albümden çıkan “When
I Dream At Night”, “You Sang To Me” gibi şarkılar çokça dinlediğim ve
yaptırdığım karışık kasetlerde yer alan şarkılardandı. I Need To Know, Latin
soslu, hareketli ritimleri ile beni olduğum yerde kıpraştıran şarkılardan biri.
Hala keyifle dinlerim.
5) Enrique Iglesias – Bailamos: Igleasiasoğlu’nun 1999
yılında Will Smith’in Wild Wild West filminde sesi ile hayatımıza girdiği
şarkı. Henüz insanlıktan çıkmadığı ve dinlenebilir şeyler ürettiği zamanlarını
hatırlatır. Bir dolu da güzel şarkı çıkmıştır
BONUS: Lou Bega – I Got A
Girl: Adam bol bol kadınlı kızlı şarkılarla 90lara ismini yazdırdı resmen. Önce
Mambo Nr. 5 (ki albümün adı da oydu), sonra devamı niteliğindeki I Got A Girl
ile kızlara yazma mevzusunu dünyanın dört bir yanına taşıdı. Bunu yaparken,
müziklerinde aslında 40ların 50lerin tarzını başarıyla 90lara yansıtmış kendi
tarzını yaratmış bir müzisyen izledik. Mambo müziğine güzel örnekler sundu. Hala
pek çok tv programının jenerik müziği olarak kullanılan bu şarkıların sözsel
içerikleri çok vasat olmasına rağmen, kendini dinlettirme yönünden çok
başarılı, şarkı olarak da çok eğlenceli olduğu kesin.
Bu şarkıyla 90larda
dinlediğimiz yabancı şarkılar dosyasını kapatıyorum. Tabi ki bu listeye daha
eklenicek milyon tane şarkı ve şarkıcı var ve bu liste çok eksik gelebilir,
ancak hatırlatma babında güzel bir yolculuk olduğunu düşünüyorum. Bu şarkılar
sizin çocukluğunuzdu belki, gençliğinizdi ya da. Benim de öyle. Bu yüzden her
biri çok kıymetli. 90lardan ayrılmayın, çünkü siz 90’larsınız!
1 yorum:
Seçimler çok güzel olmuş. Emeğine sağlık... Eee hani Vanilla Ice'ın "Ice Ice Baby"si ve o yılların Gangnam Style'ı Macarena? :)))
Yorum Gönder