Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

31 Mart 2015 Salı

Sanatçı dostları Deniz Seki için HAYAT İKİ BİLET dedi...

VEFA BİR SEMT ADI DEĞİLMİŞ...
Sanatçı dostları zor günlerinde Deniz Seki'nin yüzünde bir küçük gülümseme, bir küçük umut yaratmak için bir araya geldi...

90’lı yıllarla ilgili en özlemle ve keyifle andığım şeylerden biri, o dönemki sanatçıların programlarda hiçbir komplekse veya egoya kapılmadan birbirlerinin programlarına gidip birbirlerinin şarkılarını söyleyebilmeleri, içten eşlik etmeleri ve vefa duygularıydı. O zamanki klipleri bir izleyin, Barış Manço, Zerrin Özer, Emel Sayın – Feride klibine bakın, ya da bir müzik programının kaydını izleyin, ne dediğimi anlayacaksınız. Şimdilerin sanatçılarının birbirleriyle değil aynı sahneyi paylaşmak, aynı havayı bile solumaktan kaçındığı günlerde böyle sahneleri görmek neredeyse çölde vaha bulmak gibi benim için.

Bu kadar lafı nereye bağlayacaksın, diye sorduğunuzu duyar gibiyim, hayır bu yazıda 90lar nostaljisi yapmayacağım, ama beni o dönemlere götüren bir klip projesinden bahsedicem. Deniz Seki hayatının en kötü günlerini yaşarken, onu unutmayan ve seven sanatçı dostları bir vefa örneği göstererek, Deniz Seki gıyabında ona hediye bir klip çektiler. Serkan Seki liderliğinde bir araya gelen Işın Karaca, Demet Akalın, Emel Müftüoğlu, Nilgün Belgün, Ömür Gedik, Armağan Çağlayan, Pınar Altuğ, Hakan Altun, Oktay Kaynarca, Deniz Akkaya, Reyhan Karaca, Yonca Evcimik, Gülben Ergen, Linet, Onur Baştürk, Serkan Seki, Berkay, Saba Tümer, İskender Paydaş ve Nihat Odabaşı 2000’lerde eşine az rastlanır bir vefa örneğiyle Deniz Seki için Hayat İki Bilet şarkısını kliplendirdiler.

Sizi bilmem ama bu klip benim hoşuma gitmesinin yanı sıra, hatırlamaktan keyif aldığım sanatçı dayanışmasını hatırlattı. Şarkı Deniz Seki’ye malum olmuş gibi hayatta başımıza gelen her şeyin gelebileceğini, hepimizin bu dünyada gelip geçici olduğumuzu, bu yüzden hayatı olduğu gibi kabul edip doyasıya yaşamamız gerektiğini anlatan şarkı Deniz Seki’nin son yıllarda yaşadığı olaylara ve hayatın ona getirdiklerine karşı “korkmadığını” haykırdığı, umudunu asla kaybetmediğini, hele aşktan hiç kaçamadığını, bu hayatın gelip geçiciliği içinde insanın başına her şeyin gelebileceğinin farkına vardığını ve her şeyi olduğu gibi kabul ettiğini söylediği bir şarkı. Deniz Seki’nin tüm hatalarıyla, doğrularıyla, bir nevi yüzleşme şarkısıdır bu.

Bu klip Deniz Seki’ye yalnız olmadığını göstermek için sanatçı dostlarından ufak bir hediye, ama bazı hediyeler vardır bilirsiniz, alıp kalbinizin en güzel köşesine kurulur. Bu da o samimiyet ve sıcaklıkta bir hediye. Deniz Seki’nin şarkılarını özgürce birlikte söylediği günlere temennisiyle biten klip, ben de bunları uyandırınca yazmadan duramadım. Bu arada gönlüm daha fazla sanatçı arkadaşını görmek isterdi diye de eklemeden edemedim. Bu klipte emeği geçen herkese teşekkürlerimle… Deniz Seki bu topraklardaki en sahici şarkıların yazarı… Umarım daha güzel günler yakındadır ve şarkılarını yeniden özgürce söylersin… O zamana kadar sanatçı dostların ve biz sevenlerin dışarıda bu şarkıyı söylüyor olacağız…

HAYAT İKİ BİLET
Zamanında olmuş
Olanlar olabilir
Kalp kırılıp yen
İçinde kalabilir
İnsan bu dünya’ya
Zaten misafir
Gelişimiz belli
Gidişimiz belli değil
İnsanın ömrü bi kere
Dünyaya gelince
Kalp kırılınca içinde
Yen kalınca
Hayat 2 Bilet sadece
Biri geliş
Biri de dönüş
Sen istersen dövüş
İstersen seviş
Korkmuyorum korkmuyorum
Korkmuyorum korkmuyorum
Hayat senden artık
Hiç korkmuyorum
Bıkmadım bıkamıyorum
Aşk çok yüzsüz
Kaçamıyorum
Hayat senden artık
Hiç korkmuyorum

30 Mart 2015 Pazartesi

KLİP ANALİZ DENEMESİ - NAZAN ÖNCEL-EVELEME GEVELEME DEVELEME BİTTİ

ŞARKIYI KIYAFETLERİN ANLATTIĞI KLİP
Kıyafetler bir ayrılık şarkısını anlatmaya yeter mi? Yetiyormuş...


Sayın blogdaşım, şimdiye kadar yazılarımdan anlamış olabileceğiniz üzere, müziğe, şarkı sözlerine ve kliplere hep derinlemesine, alt yazılara, satır aralarına bakarak sanatçının duygularına vakıf olmaya çalışmak gibi bana çok keyif veren hobilerim var. Daha önce Yaşar kliplerine dair –kendimce- yaptığım analizlerden sonra, ikinci klip analizi denememi, benim için çok özel isimlerden Nazan Öncel’in sade olduğu kadar şarkıyı çok iyi görselleştiren Eveleme Geveleme Develeme Bitti klibi için yapmaya çalışacağım…


Bu şarkı Nazan Öncel’in 1994 yılı çıkışlı Ben Böyle Aşk Görmedim albümünün hikayesi acıklı ama en keyifli şarkılarından biri… Sevdiği ile –çeşitli nedenlerle- kavuşamayan bir kadının pes edişini anlatan şarkının klibinde, şarkının duygusu tamamını Mete Özgencil'in dikişsiz olarak diktiği kıyafetler üzerinden anlatılıyor. Sadece kıyafetler anlatıyor adeta bütün hikayeyi. Klip o kadar sade ve o kadar anlamlı ki, konulu bir klip çekilse bu kadar anlam taşımazdı. Klibi benim yazdığım gözle izleyip geribildirimde bulunursanız, çok sevinirim.


Olmadı, kalbim bunu saymadı.
Postadan tek bir mektup çıkmadı,
Gözlerim bir gün uyku tutmadı.

Olmadı, olmadı, olmadı
Annesi doğru bulmadı.
Olmadı, olmadı, olmadı
Telefonu bile açmadı.

Eveleme, geveleme, develeme bitti.
Kitabına uymadı, uymadı gitti.
Jetonu mu yoktu aramadı?
Geçti, velhasıl bitti.

Olmadı, ele güne karşı olmadı.
Verdiği adreslerde çıkmadı,
Uymadı, hesap kitap tutmadı.

Olmadı, olmadı, olmadı
Mum gibi söndü, yanmadı.
Olmadı, olmadı, olmadı
Gürültüye gitti, olmadı.


Hikayedeki esas kız, kendi yalnız dünyasında sevdiğini düşünmekte,
aynada gelinlik provaları yaparak evlilik hayalleri kurmaktadır.

Saf hayallerinde beyaz gelinlikle görmektedir kendini...

Ancak işler umduğu gitmemektedir, kendini buruşturulup atılmış bir kağıt gibi hisseder, çünkü sevgilisi umursamamakta, ne bir mektup atmakta, ne de telefonla aramaktadır.
 
Hayallerinde mutlu bir hayat varken, dışarıya mutlu izlenimi verirken,

aslında kendini kafeslerin arkasında, kısıtlanmış bir hayat beklemektedir.
Ama bu kafeslere bile razıdır, sevgilisini üzmemek için.
Arzu nesnesi bile olur.

Bir yandan sevdiğinin annesi de her an hayatını cehenneme çevirmek için beklemektedir. Zira oğluna layık gördüğü kişi o değildir ve bunu gösterir. Nitekim "Olmadı olmadı olmadı, annesi doğru bulmadı" der  kız bu aşamada... İlk pes ediş başlar...
 

Dışarıdan mutlu görünen kızın içinde fırtınalar kopmaktadır. Kendini kafesler ardına gizlemeye başlamıştır, kopmaya ve uzaklaşmaya başlamıştır.
O hayallerindeki çiçekli günleri özlemle anar,

Kendini tamamen iplerle bağlanmış ve tutsak bir hayat içinde hisseder. Hareketsiz, nefessiz kalmış gibidir.
Dışarıya ise mutlu resimler vermektedir. Ama bir gün karar verir...

Son karede artık pes eder, eveleme geveleme develeme bitmiş, kitabına uymamış, velhasıl bitmiştir...
Artık anlamıştır, bu aşk hayallerindeki aşk değildir, ne kadar dirense de,
yalnız kalma pahasına sevdiğinin fotoğrafını yakarak aşkının son izlerini yok eder,

Pes ederek, veda eder...

ve klip kızın hayallerinin ve bütün hikayenin bir özetini yaparcasına bütün kıyafetlerin arka arkaya sıralanması ile sona erer...

Klibe bu gözle baktığınızda siz de eminim çok daha farklı hikayeler yakalayacaksınız... Nazan Öncel bu şarkıyı yazarken ya da bu klip çekilirken böyle bir hikaye düşünmüş müydü bilmiyorum ama ona böyle bir klip için teşekkür ederim. Klip hobimin en keyifli çalışmalarından biriydi...

29 Mart 2015 Pazar

Büyük Usta KAYAHAN için...

YOLUMUZ SEVGİDEN GEÇECEK... SIRF SENİNLE BULUŞMAK İÇİN...

Büyük usta Kayahan, üçüncü defa onu bulan hastalığıyla mücadele ededursun, ben de amatör bir blog yazarı olarak, ona iyi enerjiler göndermek ve doğumgününü kutlamak için kendimce bir ilk yirmi listesi hazırladım…

Sözün doğrusu Kayahan’a kadar üzüleceğimi hiç tahmin etmezdim. Son dönemlerde kızardım zaman zaman Nilüfer'le ya da başka sanatçılarla olan olay, söylem ve hallerinden dolayı ama şüphesiz bu toprakların yetiştirdiği en iç yakıcı ve sahici şarkıların sahibi ve müzik kitabı gibi üstadıdır. Her an bir kötü habere hazırlıklı olmakla birlikte, 90lı yıllardaki şarkıları ve kliplerdeki programlardaki o sevimli babacan halleri aklıma geldikçe kötü oluyorum. Bu hali çok içime dokundu. Kızsam da dinlemekten de kendimi alamadığım bir tınısı can acıtıcılığı var sesinin şarkılarının... Ne zaman Yağmur'u Kaç Kere'yi Alınma Ağlıyorsam'ı Emrin Olur'u dinlesem boğazım düğümlenir. Bu yüzden daha yazacak şarkıların olsun inşallah... Allahım tez zamanda şifanı versin ya da acılarından kurtarsın... Ama iyi ol be Kayahan, daha üretkenlik yaşındasın... Yok sensiz olmaz! Bizi bırakırsan kan kırmızı gözlerimizden sancılarımız gelip geçmez!

Benim bütün çocukluğummuş Kayahan... Bunu anladım... İnsanlar sağlıklıyken, hiç farkına varılmıyor zamanın geçtiğinin, insanların yaşlandığının, onlar hep orada olacaklar nasılsa diye düşünüyor insan... Ne zaman böyle bir şeyle kendini gösteriyorlar, insan fark ediyor vakit daralmış ve kaybetme korkusu başlıyor... İnsan konduramıyor. Bunu bir de Michael Jackson'da hissetmiştim. Kayahan ne çok önemliymiş benim için şimdi anladım. Şimdiye kadarki tüm olumsuz düşüncelerim için özür dileyip hakkımı helal ediyorum. Her ne kadar bilmese de ya da onun için önemli olmasa da (beni tanımıyor sonuçta), dualar yoluyla ulaşır inşallah kulaklarına...
Ben seni hep bu babacan gülümsemenle sevdim... Kalk da yeniden gül böyle... :(
Büyük usta dilerim bu gece  bir mucize olur ve o yataktan, hem de doğumgününde ikinci hayatına yeniden doğarsın… Doğum günün kutlu olsun…

1) Esmer Günler : 1988 çıkışlı Benim Şarkılarım albümünden... Aynı zamanda Nilüfer yorumuyla da özdeşleşen bu şarkı Türk pop müziğinde milat şarkılardan biridir. Bir ayrılığın ardından yazılan bu sitem dolu şarkı sırf Kayahan diskografisinin değil, Türk pop müziği tarihinin de en can acıtan şarkılarından biridir... (Bu şarkıyı yeni Kayahan albümünde Işın Karaca'dan duymak isterdim)


2) Seni Seviyorum : 1989 çıkışlı Benim Şarkılarım 2 Siyah Işıklar albümünden... Seviyorum demekten kaçınılan, adeta utanılan zamanlarda (ki bugün de böyle) Kayahan Seni Seviyorum diye haykırıyor ve öyle naif bir sevgi tanımı ki sevdiğini incitmekten korkan saf bir sevgi bu, bir çocuğun karanlıktan korktuğu gibi sevmekten korkuyor ama içi içine sığmıyor, adam resmen aşkın ideal tarifini yazmış şarkıda... Ve bu sözleri kime yazmışsa, onu gerçekten çok sevmiş... (Bu şarkı yeniden yorumlanacaksa Yaşar'dan başkasını düşünemem)

3) Geceler : 1988 çıkışlı Benim Şarkılarım albümünden...Kayahan'ın şarkılarını gece yazdığını biliyoruz, bu yüzden geceler ile arasında özel bir bağ var ve şarkılarında da sık sık yer verir... Özleminin doruğa ulaştığı bir gecede yazdığı bu şarkı, Nilüfer için de ayrı bir milat olmuş ve esas kariyerini başlatmıştır. (Bu şarkı yeniden yorumlanacaksa Model iyi "cover"ır bu işi diye düşünürüm)

4) Kaç Kere : 1988 çıkışlı Benim Şarkılarım albümünün can acıtıcı şarkılarından biri... Gene bir gece şarkısı, gene kavuşma hayaliyle biten bu şarkı benim için Seni Seviyorum şarkısının introsu gibidir. Zira "Kaç Kere söylemek istedim sevdiğimi, özlediğimi sana" dedikten bir sene sonra "Hiç hesapsız çılgınca seni seviyorum" diye haykırır bütün açıklığıyla... Ümit Sayın güzel yorumlardı bunu...

5) Yağmur : 1988 çıkışlı Benim Şarkılarım albümünden... Bir gece şarkısı daha... Yıldızsız ıssız gecede, caddelerde dolaşan adamın Yağmurla konuşması... Gene yalnız, gene çaresiz, bunu yazarkenki ruh halini düşünüyorum Kayahan'ın, kariyerinin başlarında, neler olacak neler bitecek gelecek ne getirecek belli değil, bir yola girip kendini kanıtlamaya çalışıyor, sesini duyurmaya çalışıyor, kimse sahip çıkmıyor ilgilenmiyor, böyle bir ruh halinde yağmurda sokaklarda kendini hayatını sorgulayan bir Kayahan düşünüyorum.. İçimi yakıyor... Büyük ve dolu dolu bir müzik kariyerinin başlangıcını özetliyor gibi şarkı. Yeniden yorumlanacaksa Mirkelam söylerdi bunu, piyano eşliğinde akustik olarak...

6) Odalarda Işıksızım : 1992 çıkışlı Odalarda Işıksızım albümünden bir gece şarkısı... Sezen Aksu tarafından yeniden yorumlanan şarkının ilginç de bir hikayesi varmış. Sezen Aksu bir röportajında neden bu şarkıyı yeniden yorumlamak için seçtiğini şöyle anlatmıştı: Antalya'da kaldığı otelde yan odadaki seslerden rahatsız olan Sezen Aksu rahatsızlığını ifade etmek için odanın kapısına dayanmış, karşısına Kayahan çıkmış, kapkaranlık bir odada beste yapıyormuş. İşte o şarkı böyle doğmuş...

7) Gözlerinin Hapsindeyim : 1991 Yemin Ettim albümünde yer alan şarkı, 1990 Eurovizyon yarışmasına katılmış ancak politik nedenlerle ilk 15'e bile girememişti. Ancak benim hem Kayahan diskografisi hem de Türkiye'nin Eurovizyon macerası içinde de ilk üç baş ucu şarkımdan biridir. Yonca Lodi seslendirdi bu şarkıyı en son Kayahan saygı albümünde...

8) İlk Değil : 1999 çıkışlı Beni Azat Et albümünün gizli hitlerinden. Albüm o kadar ses getirmeyince bu şarkı da yeniden gündeme gelmek için 2015 yılını beklemek zorunda kalmıştı. Yalnızlığını ve yarım yarım yaşanılan bir hayatın ardından yaşlanan bir adamın hayata sitemini anlatıyor bu şarkı. Benim her güzel şarkı er geç yüzeye çıkar, tezimi desteklercesine, saygı albümünde de yerini aldı. Mehmet Erdem (ki hiç sevmem tarzını da sesini de) bu şarkıya ustaca bir depresiflik katmıştı.

9) Her Şeyden Çok : 1995 çıkışlı Canımın Yaprakları albümüne adını veren şarkı. Bir ayrılığın ardından adamın mutsuzluğunu, çaresizliğini iliklere kadar yaşatan bir şarkı... Lale Açar'la ayrılık aşamasının şarkısı... O klasikleri yazdığı ve bence en üst düzey, en samimi ve en sahici şarkılarını yazdığı Lale Açar ile 1996 yılında ayrıldı. Sonrasında bir daha asla o kadar sahici şarkılar çıkmadı.... Emre Aydın yeniden -ve muhteşem- yorumladı bu şarkıyı...

10) Emrin Olur : 1998 çıkışlı Emrin Olur albümünden... Kayahan'ın olgunluk dönemi şarkılarından, benim de kişisel olarak Kayahan denilince ilk aklıma gelenlerinden... Bir ayrılığın ardından gelen kabullenişi anlatan şarkıda ayrıldığı sevgili incinmesin üzülmesin diye kendisi tüm acıları üzerine yük ediyor seve seve... Gülşen söylese de, onun yorumunda o kabullenişi ve iç acımasını asla hissedemedim.

11) Alınma Ağlıyorsam : 1989 çıkışlı Benim Şarkılarım 2 Siyah Işıklar albümünün can acıtıcı şarkılarından biri... Bilgen Bengü de Gücenme adıyla seslendirmişti bu şarkıyı... Yıllar sonra geri dönen sevgili karşısında ne hissedeceğini bilemeyen, sevinse mi üzülse mi bilemeyen bir adamın, üzerinden yıllar geçtiği için artık sönmeye yüz tutmuş bir korun yeniden alevlenmesinin zor olması gibi, aşka dair bütün feri isteği gitmişken dönen sevgiliye sitem şarkısıdır bu. Sevgili beklenmedik anda dönünce uzun süre üzerini örttüğünü sandığı yara açılıyor ve kurumuş kalbi kurumuş yapraklar gibi çıtırdıyor... Bu satırları yazarken bile şarkının aklıma gelmesiyle gözlerim doldu... Çok başka çok özel bir şarkıdır benim için... Feridun Düzağaç'tan dinlemek ister gönül bu şarkıyı...

12) Ve Senin Sevgin : 1981 çıkışlı Canım Sıkılıyor plağında Nar Tanem olarak da yer alan bu şarkı, 1992 çıkışlı Odalarda Işıksızım albümüyle 90lı yılların en üst şarkılarından biri oldu. Bir kavuşma hasretini mevsimlerin dönmesiyle ilişkilendirdiği bu şarkıda, ayrılığın ve hasretin büyüklüğünü yazdan sonra gelen sonbahar mevsiminde güneşin ışıklarının ısıtmamasıyla, gecelerin her gün daha uzamasıyla ifade ediyor, "dışarda sonbahar gönlümde sonbahar göçüyor kuşlar göçüyor kuşlar"... diyerek bağlıyor içinin hasretini mevsimlere... Demet Sağıroğlu o tatlı sesiyle içimi Kayahan'dan sonra en çok etkileyen yorumu getirmişti şarkıya...

13) Sensiz Olmaz Ki : 1993 çıkışlı Son Şarkılarım albümünden... Bu albüm Kayahan'ın hastalığının ilk kez ortaya çıktığı 1991 yılından sonra doktorların altı ay ömür biçtiği bir dönemde çıktığı için albümün adı Son Şarkılarım olmuştu. Neyse ki daha yazacak şarkıları varmış, o dönemde sağlığına kavuşup nice şarkılar daha yazdı üstat. Bu şarkı da genelde ayrılıklardan sonra yazılan "kahrolurum, sensiz geberirim mohvolorom"lu kendini ezikleyen şarkılara adeta sevgilinin dönmesi özlemini anlatan şarkı öyle yazılmaz böyle yazılır dersi veren. Ayrılıktan sonraki çaresizliği sevdiğine verdiği değeri sevdiğine verdiği değeri, kendisini de eziklemeden gösterebilen müthiş bir şarkı... Hele inan inan sevmem kendimi zaman zaman senin kadar diyerek sevgisinin büyüklüğünü anlatan satır beni benden alır... Bu şarkıyı İskender Paydaş albümünde Mustafa Ceceli uçurmuştu... Ama favorim her zaman Kayahan'dan dinlemek...

14) Sarı Saçlarından Sen Suçlusun : 1991 yılı çıkışlı Yemin Ettim albümünün klasiklerinden. Şarkı bu zamana kadar Kayahan denilince ilk şarkılardan biri olmakla birlikte ilginç de hikayesi olan bir şarkı... Kara dantel sokağında ben... Kayahan'ın kullandığı en güzel metaforlardan biri, kendini aklamak için sevdiğinin saçlarının sarılığına atarken suçu, içindeki karanlığı anlatmak için kullanıyor zira bu bir yasak aşk şarkısıdır... "Ter içinde içim bileylenir" derken yaşadığı bu aşkın tedirginliğini ifade ediyor, yani içi duygularından ve "kalleşlik" olarak adlandırdığı ilişkisinden dolayı kendine karşı bileyleniyor". Saygı albümünde Mustafa Ceceli seslendirdi bu şarkıyı... Kayahan yorumunun üzerine, Kayahan'ın hissettirdiği gibi içime işleyemedi ama yorumu.

15) Bin Parçayım Hasretinle : 2004 yılı Kelebeğin Şansı albümünün çıkış şarkısı... 2000'li yıllarda çıkmış en sağlam Kayahan şarkılarından... Gene bir hasret, ayrılık ve sevgiliye çağrı şarkısı... Zerrin Özer iyi yorumlardı, duygusunu yakıştırıyorum bu şarkının.

16) Olsaydım : 2007 yılı çıkışlı Biriciğime albümünün en güzel şarkılarından biri... Gene bir ayrılık, keşkeler ve unutulma acısını anlatan şarkı sevgiliye gemilere bin gel yine gidersin diyerek özlemini anlatıyor...

17) Anla Halimden : 1995 çıkışlı Benim Penceremden albümünün en içime dokunan şarkılarından... Sevgilisine sevgisini göstermek için çırpınan bir adamın duyguları... Çıkamam menzilinden, tutsağım, esirim ben anla halimden diyerek, sevdiğine kendini açıyor, fark edilme isteğini dile getiriyor... Bu şarkıyı Ayşegül Aldinç yorumlardı gibi geliyor.

18) Bu Gece Sen Daha Güzelsin : 1981 çıkışlı Canım Sıkılıyor plağının ardından, daha sonra 1991 çıkışlı Yemin Ettim albümünde yer alan şarkı... Kayahan'ın sevgilisinin kalbine yolu keşfettiği ve kalbini kazanmak için laf ustalığını ve metaforları ustaca kullandığı bir şarkı... Sevgilisinin kalbini okşayan sözleri ustaca yan yana getiren bu şarkı Kayahan'ın gece şarkıları arasında en umutlu, heyecanlı ve bir bakıma erotik şarkılarından biri... Gece öyle güzel, öyle ki sessiz, sakin, yalnız bizim ve sen canım bu gece daha güzelsin... diyerek sevdiğinin kalbini çalıyor... Bence Tarkan Yemin Ettim yerine bu şarkıyı söylemeliydi, seksapeli olan bir şarkı...

19) Elmanın Yarısı : 1993 çıkışlı Son Şarkılarım albümünden bir aşk şarkısı... Bu şarkıda elma metaforuyla sevdiği ile bir bütün olmaktan dem vuruyor, ancak ölüm ayırır dercesine, sıram gelip hayat bitince, bu elmanın yarısı olmayacak diyor, o yüzden şimdi vaktin varken usul usul yavaşça şöyle, sokul bana sokul kal öyle diyor... Bu şarkıyı bir film müziği için Murat Boz yeniden yorumladı, çok da yakıştı.

20) Yemin Ettim : 1991 çıkışlı Yemin Ettim albümünün her satırı slogan haline gelmiş şarkısı... Seni versinler ellere, beni vursunlar, sana sevdanın yolları bana kurşunlar... gibi iddialı ve çok büyük sözleriyle, duyguların ve özlemin "bir ara bir sor Allah aşkına" diye patladığı yükselme noktasıyla klasikler arasına giren bu şarkı, ayrılık arkasında gururundan vazgeçip geri dönemeyen bir adamın kendisiyle kavgasını anlatıyor. Adam gururundan arayamıyor, sormuyor, ama bir yandan sevgilisinin bir aramasıyla yelkenleri suya indirmeye koşarak geri dönmeye hazır bir görünüm çiziyor. Bu sözler öyle günlük kullanıma girmiş durumdaki, günümüzde de muhabbetlerde benzer bağlamlarda kullanılır halde. Tarkan söyledi ve Kayahan'ın duygusunun binde bir yanına bile yaklaşamadı....

Bonus: 365 Gün : 2012-2013 yılını Kayahan tek bir şarkıyla geçirdi, bu şarkı bence Kayahan'ın son yılllarda yazdığı en iyi şarkılardan biri. İpek Tüter'e yazılan şarkı, bir vefa şarkısı... 365 Gün Hayatımın Tamamısın diye sesleniyor... Daha fazla sözle gerek var mı?

Mevsim Hala Sen : 2014 yılında sadece dijitalde çıkan tekli, Kayahan'ın en son şarkısı (bunu söylerken bile boğazım düğümleniyor). Umarım ustanın yaşanacak günleri ve yazacak şarkıları vardır da o hastaneden yeni şarkılarla dolu çıkar...