Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

25 Mart 2013 Pazartesi

90'LAR YAZI DİZİSİ.... NEREDELER (BÖLÜM 5)

PAZAR SÖYLEŞİLERİNİN BU HAFTAKİ KONUĞU 

---HAZAL---

1995 yılı müzik hayatımıza şu an bile bayıla bayıla dinlediğimiz, şarkıları yeniden yorumlanan pek çok iyi ismin girdiği bir yıldı. O yılı çok iyi hatırlıyorum, TV başında sabahladığım zamanlarda Kral TV’de üç klip çok fazla dönerdi. Hazal – Sevdalım bunlardan biriydi (diğerleri Seçil - Uhde ve Kerim Tekin – Cici Baba), bir gece boyu bu üç şarkıyı dinler, hiç sıkılmazdım. Yıllar sonra Hazal’la bu söyleşiyi gerçekleştirirken, zaman zaman o günlere gittim. Benim için bazı şarkılar vardır, her dinlediğimde o şarkıyı dinlediğim ana ait bir kare belirir aklımda, Sevdalım'ı dinlerken de İzmit'te sabaha karşı dışarıyı seyrettiğim bir gün canlanır aklımda. 


Hazal’a ilk albüm heyecanını ve albümün çıkış sürecini sorduğumda,aslında idealinin her zaman iyi bir müzik öğretmeni olmak, çocuklara ezbere flüt çaldırmaktan ziyade,onlara müzik kültürü katmak, standartlarını yükseltmek olduğunu söyleyerek söze başlıyor. Okulda okurken arkadaşlarıyla sahne alıp beğenilince, bir de üstüne para da kazanmaya başlayınca, hayaller kurmaya başlamış. Tabi ki her şey hayal kurmakla başlıyor. O zaman için amacı albümden çok Sezen Aksu’nun bir gün mekana gelip vokalistlik teklif etmesiymiş. O zaman bile hayallerini hep yüksekte tutuyormuş anlaşılan. Ancak sahnede bir yılını doldurmadan vokalistlik bir yana Klip Müzik Yapım şirketinin yetkilerinden gelen albüm teklifi ve albümün başarısıyla doğrudan kendi kanatlarıla uçmaya başlamış. “Albüm beklemediğim kadar başarılı olunca sevincim, mutluluğum kat kat arttı”, diye anlatıyor Hazal o günleri.

O albümden Sevdalım, Elden Yar Olmaz ve en son Demet Akalın tarafından yeniden yorumlanan Bozuyorum Yeminimi gibi şarkılar çıkaran Hazal, bir sonraki albümü için 2 yıl bekledi.
 Sonrasında, 1997 yılında gene çok ses getiren Aşka Dair albümü ile müzikte bir kez daha ben buradayım dedi. Özellikle Osman Abi düzenlemesinin güzel eleştiriler aldığını hatırlıyorum. Bu albümden de Osman Abim, Elden Gittik, Yalancı Sevda gibi hitler çıktı.
Özellikle ‘Yalancı Sevda'yı ne çok dinlerdim o yıllarda.


Hazal’ın bir sonraki albümü Sürgün Aşkımız 2000 yılında çıktı. Sürgün Aşkımız, Parayla Saadet Olmaz, her dinlediğimde içimi titreten İyi Misin Anacığım gibi müthiş şarkılarla dinledik bu albümde. Sonrasında sessizliğe gömüldü Hazal. Onun yeni şarkılarını dinlemek için 9 yıl beklememiz gerekti. Neydi bu uzun aranın sebebi diye sorduğumda, “tamamen kendi tercihimdi” diyor. Arkadaşlarının, tanıdıklarının ısrarları bile kar etmemiş, yarım kalan eğitimini tamamlamak için müziğe ara vermiş. “Hayatta her zaman kendimi mutlu edecek kararlar almaya çalıştım. 4 yaşından beri okuyup yazan bir insan olarak eğitim benim için çok önemlidir. Eğer bu kararı almamış olsaydım bir yanım hep pişman olacaktı. Müzik sektöründeki şartlar, şu anda olduğundan daha kötü değildi ama 2000'ler bence kalite açısından çöküşün başladığı yıllardı, bu da bir gerçek” diyerek aslında çoğu sanatçının albüm yapmaya neden mesafeli kaldığını da açıklıyor, “Zaten öyle olmasa milyonlarca insan niye 90'ların ve daha önceki dönemlerin şarkılarına bu kadar tutunsunlar,öyle değil mi?” diye ekliyor.
 Hazal 2009 yılında “Geriye Dönme” isimli albümü ile, albümün adının tersine bomba gibi bir geri dönüş yaptı. Ben her zaman zaman zaman böyle araların bir müzisyen için nefes alma ve yenilenme araları olduğunu düşündüğümden, bu süre belki de Hazal için gerekliydi diyorum. Bu süreçte kendini dinleme, nerde durduğunu ve duracağını belirleme ve yeni şarkılar için belki de yaşanmışlık biriktirme söz konusuysa bu ayrılıklar aslında sanatçıyı besleyen fırsatlara dönüşebilir.

Nitelik albüm arası süreçte, Hazal her zamankinden de fazla müziğin içindeymiş. Zaten müziği bıraktım diye bir şeyin söz konusu olamayacağını çünkü müziğin vazgeçilmez bir aşk olduğunu söylüyor. Bu sürede konservatuara geri dönmüş, Hafta içi okul, hafta sonları ise hem yurt dışı hem de yurt içinde konserleri, ekstra çalışmaları devam etmiş. Bu süre içinde albüm ve reklam çalışması yapmamış, ihtiyaç da duymamış, ta ki sanal ortamda kliplerinin altında yazan “sevgi dolu sözler ve geri dön çağrılarını görene kadar”. “Bir gece saat 04:00 civarıydı, çok duygulandım, biraz da ağladım onları okurken. Sahiden de sevenlerim çok değerliler benim için,” diye açıklıyor.

Bu güzel sözlerin ve geri dön çağrıları almasını, albümlerinin hala dinlenip hatırlanmasını samimiyete bağlıyor. “Hem benim için hem de o dönemde başarılı olmuş pek çok sanatçı için, yetenek, birikim, heyecan, tutkuyla, aşkla müzik yapmak, şarkı söylemeyi istemek”, şeklinde özetliyor. Hazal’a göre kendine güvenen, eğitimli ve yetenekli, hiçbir sanatçı, sırf popüler olmak için bugün oynanan bel altı oyunlara dahil olmak istemez.  “Bugün olduğu gibi günün getirdiği ayrıcalığı yaşamak ve çok para kazanmak için bu işi yaparsanız,ne kadar uzun ömürlü olursunuz bilemiyorum. Teknolojinin nimetlerinden sonuna kadar faydalanan, ruhsuz ve sıradan şarkılar dolu. Hangisi kimin şarkısı, solist girene kadar anlayamıyorum bile,” diyor.

Hazal son olarak sevenlerine müjdeyi veriyor:

Sevenlerime güzel haberlerim var. Fono Müzik'le el sıkıştım. Patronum sayın Ahmet Güngörmüş, Türkiye’nin en önemli seslerine albümler yapmış çok deneyimli ve müziği bilen bir insan. Çok huzurlu olduğum ve harıl harıl hazırlandığım bir dönemdeyim. Şarkılarımın hepsi birbirinden güzel. Şarkılarımda yine Dost Bilen kırım'ın imzası olacak, birkaç sürpriz de yapabiliriz.

Hazalseverler etkinlikleri https://www.facebook.com/hazalcilar/info ve https://twitter.com/hazalinsayfasi adreslerinden takip edebilirler. Sevgili Hazal, sen hayranlarına, hayranlarında sana Sevdalı... Her neredeysen, inşallah en kısa zamanda “Geriye Dön”meni bekliyor bu kulaklar...

Sizi Hazal klipleri ile başbaşa bırakıyorum:














Hiç yorum yok: