Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

14 Eylül 2021 Salı

GİTTİM, GÖRDÜM, YAZDIM: TOLGA AKYILDIZ'LA 27. %100 AÇIK SAHNE: BABA ZULA VE KONUKLARI

İSTANBUL ÇOCUKLARI TIPKI BİR GÖKKUŞAĞI



Konsersiz ve etkinliksiz geçen iki yılın ardından, tedbirler gözetilerek nihayet etkinlikler yeniden başladı. Maskeler, dezenfektanlar ve sosyal mesafe gözetilerek nispeten normalleştirilmiş hayatlarımıza geri döndük (bazı umursamaz insanlar olsa da) ve ben de nihayet etkinlik sezonunu Önce Yaşar’ın Zanzibar ve Kuruçeşme Paraf konserleri ve akabinde Tolga Akyıldız’ın gelenekselleşen Açık Sahne etkinliğiyle yaptım. Bu yazının konusu da Baba Zula ve Konukları’yla harikulade bir gece yaşadığım Tolga Akyıldız’la 27. Açık Sahne etkinliği.

Daha önce birçok Açık Sahne etkinliğinde bulunup gözlemlerimi yazmıştım zaten, uzun süre ara verdiğim için hatırlatma babında bu gecelerden bahsetmek istiyorum önce. Tolga Akyıldız’ın Açık Sahne Geceleri Müziğin en önemli ve rüştünü ispat etmiş isimleriyle müzik yolunun başında, seyirciye sesini duyurup müziğini çalacak sahne arayan kaliteli yeni isimleri bir sahnede buluşturan, müziğe dev katkı bir etkinlik ve Tolga Akyıldız’ın adı zaten müzik dünyasında efsaneleşen isimlerden olmuşken müziğe bu katkısı da bu organizasyonla tarihe geçmiş durumda. Başka hiç kimseler Tolga Akyıldız kadar gençlerin müziğinin duyulması için çaba sarf etmiyor ve bu gecelerde ilk kez dinlediğim Sena Şener, Naz Ölçal, Nilipek gibi isimlerin geldiği yeri görünce, bu gecenin önemi daha da ortaya çıkıyor, ben de onlara yolculuklarının başından beri eşlik etmiş olmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Gelelim 27. Açık Sahne etkinliğine. Tolga Akyıldız bana Whatsapp üzerinden gecenin afişini attığımda “Amann” dedim “kaçırır mıyım hiç?” Aşılarım tam, tedbirlerim son gazdı, zira geceye giriş için temel kriter bunlardı. Gecede Baba Zula sahnesine konuk olacak isimler, çok eskiden tanıdığım ve şimdi caz dünyasının en sevilen isimlerinden Barış Demirel ve Da Poet, gene müziğini zaten çok severken, şimdi hem arkadaş hem komşu olduğum Ezgi Aktan, müzik dünyasının yükselen “iyi şarkı yazarlarından” Burcu Tatlıses ve Gevende grubundan Ahmet K. Bilgiç’ti.



Salonda mesafeli şekilde yerlerimizi alıp yerleştikten kısa süre sonra, önce Tolga Akyıldız kısa bir konuşmayla gecenin açılışını yaptı. Akabinde yöresel otantik kostümleriyle Baba Zula salona izleyiciler arasından giriş yaptı. Baba Zula 30 seneyi aşkın bir müzikal geçmişe sahip bir grup olarak zaten baştacı bir grup, ama ben de kendi gözümden biraz anlatmak isterim. Baba Zula müziğinde az söz çok müzik vardır. Otantik ezgileri, mistik ritimler ve ses efektleri ve toplumsal hiciv içeren sözleriyle harmanlar ve bu açıdan eşi benzeri olmayan bir müzik yaparlar. İnsanlar normal konser izlemez Baba Zula sahnedeyken, bir an göbek atarken bir an kendinizi düşünürken bulursunuz, baş döndürücü duygu geçişleri vardır Baba Zula eserlerinde, bir an melodi devam ederken Murat Ertel’in söze girişiyle şöyle bir doğrulur dinlemeye koyulursunuz, sonra melodi gene galip gelir ve çılgıncasına dans edersiniz.




Bu konserde ilk konuk Barış Demirel ve Da Poet idi. Yeni neslin en iyi caz müzik sanatçılarından nefesli çalgılar üstadı bilhassa Trombonu ağlatan Barış Demirel ve Da Poet, Murat Ertel’in anlatımlarına trombonuyla efektler yaparak ve bunu yaparken coşkuyla kendinden geçercesine dans ederek eşlik etti ve inanılmaz bir ambiyans yarattı. Murat Ertel, Turhan Selçuk’un yarattığı ünlü karikatür kahramanı Abdülcanbaz’ın ortaya çıkışını resmettiği bir anlatı yaptı. Son derece mistik melodilerle, Barış’ın trombonuyla yaptığı ses efektleriyle spiritüel bir yolculuk sundular. Akabinde Elmas Ertel önce dans koreografisiyle sahnede yerini aldı ve Baba Zula melodilerine devam ederken bir dans gösterisi sundu.













Barış Demirel ve Da Poet sahneden ayrıldıktan sonra sahneye önce Ezgi Aktan geldi ve Murat Ertel’le paslaşarak iki şarkı söyledi. Ezgi’nin sahnesi çok güzel, izlemesi çok keyiflidir, yüzü hep güler ve o coşkuyu size de geçirir. (Kendi sahnesi 17 Eylül’de Kadıköy Sahne’de olacak, not alın derim, ayrıca 2016 çıkışlı İyi Ki, 2017 çıkışlı Gece albümleri, 2019 çıkışlı Sır EP'si ve 2020 ve 2021 yıllarında çıkardığı Acıtır Zaman, Hayal Değil, Ekimin Günahı Yok ve Küsmedim teklileri de dinlene...). Ezgi Aktan’ın yanına Burcu Tatlıses ve Elmas Ertel geldi ve Dün Bir Bugün Bir, Haller Yollar İnsanlar derken birden ortam düğün havasına büründü. Kadın solistler sadece solistlik değil danstaki hünerlerini de sergilerken çok eğlendiler, aman ne eğlendiler. Biz de yerimizden kalkamadığımız koltuklarda elimizden geldiğince eşlik etmeye çalıştık. Ama izlemesi bile çok keyifliydi. Yaklaşık 20 25 dakika Murat Ertel’in ara sözlü şarkıları ve otantik ritimler eşliğinde coştuk.







Baba Zula, en sevilen şarkılarımızı konserlerde pek çalmıyoruz çünkü bütün şarkılarımız kıymetli ama bu gece başka, bu gece en sevilen şarkılarımızı da çalacağız derken, Ezgi Aktan dans koreografileri eşliğinde İnanayım Mı, Bendeki Özgür Ruh (şarkı isimlerini doğru yazmamış olabilirim) şarkılarını seslendirdi. Tabi ki Murat Ertel’in anlatımları arasında. Arada Gevende’den Ahmet K. Bilgiç’in vokalleri ve efektleri performansların güzel bir cilası oldu.










Sonra Burcu Tatlıses sahnede kaldı. Biliyorsunuz Burcu Tatlıses hem şarkı yazarı hem de solist, ve sahnesine giden arkadaşlarım hep çok keyif aldıklarını söyler. Güzel Kokuyorum (2015) ve Uzaklar (2018) adlı albümleri ve birkaç teklisi var tam dinlemelik. Burcu Tatlıses’in bu gecede olmasının arka planını anlattılar, önce Murat Ertel, alışıldık formlar dışında şarkılar yazan bir müzisyen olarak bir film müziği için Yavuz Turgul’dan alışılmış formlarda, 60’ların Yeşilçam müziklerini andıran bir şarkı yapması teklifi aldığını anlattı. Burcu Tatlıses de Murat Ertel’in telefonunu bulup bir şarkısını seslendirmek istediğini söylemiş, Murat Ertel o anın şaşkınlığını anlattı, “Bizim elimizde tam da sizin için bir şarkı var” diyerek yazdığı şarkıyı gönderdiğini söyledi. Hülasa tatlı tesadüfler sonucu Burcu Tatlıses ve Baba Zula ortaklığı başlamış. Şarkılar da gideceği yeri biliyor ve sonuçta ortaya benim de bir dizide duyup vurulduğum ama sahibinin Baba Zula seslendirenin Burcu Tatlıses olduğunu orda öğrendiğim Bir Sana Bir De Bana şarkısı çıkmış.







Bu hüzünlü Yeşilçam şarkısının akabinde, konuklar yeniden sahneye çıkıp teatral bir ritüel sundukları Göçmen şarkısını seslendirdiler, dünya üzerindeki ırklar her bir ağızdan teker teker sayılırken, konuklar gecenin ve yazının başlığı olan “İstanbul Çocukları Tıpkı Bir Gökkuşağı” diyerek birlik mesajı verdiler.


Gecenin geri kalanı çalgı çengi, dans, göbek atmalar ve araya giren sözlerle tüm sahnenin huşu içinde performanslarıyla sona erdi. Salonda 100 kişi kadardık ve alkışlarımızla Baba Zula ve konuklar bir kez daha sahneye çıkıp yirmi dakika daha müzik ve dans şov sundular. Gözüm uzun yıllar Baba Zula'ya vokalistlik yapan Melike Şahin'i de aradı bu gecede. Gecenin bisindeki şahane darbuka şov ve Baba Zula'nın yirmi dakika daha performansıyla gece sona erdi. İnternetten canlı da yayınlanan etkinlik Baba Zula’nın da sahneden dile getirdiği gibi, bir daha asla tekrarı olmayacak bir geceydi ve bizler de o geceyi o ortamda bu güzel sanatçılarla geçiren şanslılardan olduk. Darısı nice Açık Sahnelere…

Sizi geceden videolarla başbaşa bırakıyorum, bir nebze coşkuyu yaşayabilirseniz ne mutlu...