Tunca's Music Box: 90'LAR YAZI DİZİSİ... NEREDELER (BÖLÜM 6)

Pazar söyleşilerimin bugünkü durağı, sesiyle, yorumuyla, 90lara damga vuran albümleriyle ve sarı kısacık saçlarıyla JALE...

JALE

O benim 90larda onu tanımamdan önce de vardı. 1986 yılında Süreyya isimli bir plak yapmıştı. Ancak geniş kitlelerce -en azından benim yaşıtlarımca- tanınması 7 yıl sonra, yani 1993'te sapsarı kısacık saçlarıyla “Gel Kolay Kolay, Haydi Sev Kolay Kolay” diyerek ekranlardan seslenmesi ile oldu. Şarkı gibi söyleyende de bir sıcaklık vardı. Son Geceler albümü ve akabinde gelen Beni Hatırlarsın ile Yüreğimin Şarkıları’ndan sonra uzuuuuun bir ara verdi Jale ve 2011 yılında Mor albümüyle sanki hiç ara vermemişçesine gene kulaklarımızı şenlendirdi. 20 yılın ve pek çok güzel albümün ardından şu an Canım Jalemle tanışmış ve bu keyifli söyleşiyi yapmış olmanın mutluluğunu yaşıyorum.

İlk albüm çalışmasını üniversitede öğrenciyken yapmış. O yıllarda müzikaller, kabareler ve orkestra solistliği çalışmaları devam ediyormuş. Önceleri dergilerde Sezen Aksu'nun ikizi olarak yansıtılması önceleri hoşuna gitse de, çevreden gelen bazı eleştiriler bazı kararlar almasını sağlamış. Gerisini şöyle anlatıyor: “Bu benim aklımı başıma getirdi ve kendim olmaya karar verdim. 1993 yılında Garo abinin ‘sana albüm yapmak istiyorum ne dersin’ telefonuyla bir kez daha şansı yakaladım ve usta müzik adamı Garo Mafyan, en önemli söz yazarlarımız Aysel Gürel, Zeynep Talu, Seda Akay en kıymetli şarkılarını bana yazdılar ve emanet ettiler. Bu görevi en iyi şekilde taşımam gerektiği inancıyla ve ÜZGÜNÜM, SON GECELER iki klasik olmuş şarkıma bir nefes de ben vererek Jale yorumcu kimliğime kavuşmuş oldum.” Jale bu başarıyı üç kelimeyle özetliyor: inanmak, hissetmek ve başarmak.

Verdiği uzun aranın nedeninin ona inanan bir prodüktör olmamasına bağlıyor. Garo Mafyan da prodüksiyonlara devam etmediği için, kendini öksüz kalmış hissetmiş o dönem. Sözlerinden biraz inancını kaybettiğini anlıyorum o dönem. Ancak Hakan Eren’in adını da anmadan geçmiyor: “Size inanmazlarsa ve siz inanmazsanız bu iş olmaz. Hakan Eren gibi ‘şarkılar ve şarkıcılar yaşasın’ diyerek bütün riskleri göze alan kaç prodüktör var ki?” Ancak Jale albüm yapmadığı 12 sene hiç boş durmamış, Adana’da, Mersin’de, İstanbul’da, Samsun’da yoğun sahne çalışmaları yapmış.

Jale albüm yapmadığı 12 seneyi dolu dolu geçirmiş. İnanın ben okurken bile yoruldum, bir yandan da çok sevindim onun için, çünkü o kadar yere müziğini götürmüş, o kadar kimsenin gitmediği yerlere giderek sahne almış ki, gerçek bir müzisyen kimliğini gözümde daha da büyüttü Jale. “Dört yıl İstanbul FM, iki yıl TRT FM olmak üzere radyoda gitar eşliğinde canlı istek programı yaptım. İki sene yaz sezonlarında İstanbul, İzmir, Bodrum, Yunan Adaları gemilerinde program yaptım. Erzurum, Erzincan, Muş, Malatya, Van, Doğubayazıt, Ankara askeri konserlerim oldu.” Gece çalışmaları ise İstanbul, Adana, Mersin, Ankara, Alanya, Eskişehir, Samsun’da devam etmiş. Bu arada Jale müzik dışında çok kutsal bir görevde de bulunuyor. O şu anda “Okmeydanı Araştırma Hastanesi Onkoloji bölümünde gönüllü çalışan bir mavi melek” olarak hasta vatandaşların ihtiyaçlarına koşuyor.

JALE BİR MAVİ MELEK

Jale’ye neydi senin farkın diyorum. Sen albüm yapmaya bu kadar ara verip geri döndüğünde hala sevgiyle ve saygıyla karşılanıyor, kucaklanıyorsun, hala şarkıların hem eski hem yeni neslin dilinde, bunu nasıl başarıyorsun, diye soruyorum. “Bizleri farklı kılan samimiyetimiz, içtenliğimiz ve işimize özen göstermemizdi. Özellikler radyolar çok etkindi ayakta kalmamız ve tutunabilmemizde..her yeni çıkan şarkıcı ve albümü yapılan iş doğru ve iyiyse desteklerdi.” Radyoların şu anda geldiği nokta konusunda ise dertli Jale (ki bu başlı başına bir yazı konusu olur gerçekten) Radyolarda her davet edilen programa kırmayıp giderken, hep aynı profesyonelliği ve özeni gösterirken, günümüzün radyolarında söylenen övgü dolu sözlere rağmen, şarkılarının çalmamasına çok içerliyor Jale. “Bugün de aynı samimiyet ve özeni göstermeme rağmen ve radyo müzik direktörlerini ziyaretlerimde kendilerinin şarkılarımı beğenmiş olduklarını söylemelerine rağmen, şarkılarım radyolarda çalmıyor ve bu durum benim çok incitiyor, yaralıyor. Benim şarkılarıma hiç şans tanınmazsa kim bilebilir ki yeni albüm çıkardığımı ve şarkılarım nasıl istek alır?” siteminde bulunuyor. Gene de Mor albümünü yapmak bir hayli heyecanlandırmış ve mutlu etmiş Jale’yi (kişisel not: O albümü mutlaka edinin veya internetten dinleyin derim, şarkıların söz ve müzikleri bir yana, 2000li yıllara adapte olmuş ama bildiğimiz sevdiğimiz Jale tarzını kaybetmemiş bir Jale dinleyeceksiniz)

Jale’nin dinleyenlerine bir de mesajı var: Dinleyenlerinden müzik dinlemek için sadece TV kanallarındaki kliplere veya radyolara bağımı kalmayıp sosyal medyadan da müziği müzik yapan önemli sanatçıları desteklemelerini istiyor: “Dinleyicilerimiz sadece TV kanallarında klipleri izlemesinler, sadece radyolarda çalan şarkıları dinlemesinler lütfen. Sevdikleri, özledikleri şarkıcıları sosyal medya aracılığıyla, youtube, dailymotion, ttnet müzik vs... Zaman zaman bu linkleri ziyaret ederek yeni çalışmalarımıza, bizlere destek versinler. Şarkılarımız da bir şekilde sevenlerimize ulaşabilir böylece... Bizler bir şeyler üretmeye çalışıp, emek sarf ediyoruz ama sevenlerimize ulaştırabilmemiz o kadar kolay olmuyor.”

Ben de bir Jale Devri çocuğu olarak Jale müziğini ve sahnesini doya doya yaşamak isteyenlere her Perşembe Çiçek Bar’da Jale programına gitmelerini tavsiye ediyorum. Sahnede zamanı donduran bir enerji bir küpü, ama yılların deneyimini sırtına yüklenmiş usta bir sanatçı izleyeceksiniz… Jale gibi güzel ve kaliteli sanatçılar her daim desteklenmeli… Haydi gelin kolay kolay…