"Hello şarkısı bana çok şey öğretti."
1996 yılı müzikte
artık patlamaların doruğa ulaştığı ve hayatımıza yeni seslerin ve imajların
girdiği bir yıl oldu. Bu seslerden biri daha klibi ekrandan dönmeye başladığı
andan itibaren ikiye böldü müzik dinleyicisini. Bir kısmı çok eğlenceli buldu ve arkadaş
toplantılarında en başta çaldığı şarkılardan biri yaptı, bir kısmı ise yerden
yere vurdu. “Hello yeni aşka, hello yeni baştan… hello how are you?” şeklinde
devam eden yarı İngilizce yarı Türkçe sözlerle eğlenceli kıpır kıpır bir klip
çeken bu sarı saçlı adam, daha sonraları üzerine yapışacak bir unvanı da
böylece edinmiş oldu. Nerden bakarsanız bakın, Hello şarkısı bugün bile
insanların iyi ya da kötü aklındaysa, bence bu başarıdır. Biz onu yıllarca Hello
Ozan olarak hatırladık, şarkısıyla eğlendik, dans ettik. Bu şarkı albümün hem
avantajı hem dezavantajı oldu, çünkü şarkı o kadar dikkat çekiciydi o zaman
bile, tüm albümün biraz gölgede kalmasına neden olduğu söylenebilir. Ozan da bu
durumdan dolayı biraz şikayetçi aslında. Hello adının gerçek Ozan'ı göstermede
yetersiz kaldığını söylüyor. Bu isimden o bile sıkılmış. O yıllarda çok
konuşulan bu albüm, şarkı, imajdan sonra Ozan ortalıktan çekildi. Bu söyleşide
bunun nedenlerini de bulacaksınız. Ancak 17 sene sonra Ozan gene albüm ortamlarına
dönüyor. Önce Delinin Kısmeti isimli bir maksi single'ı dijital ortamda yayınlayan
Ozan, önümüzdeki günlerde yeni çalışması Helvacı ile yine iddialı bir çıkış
yapacak gibi. Kimbilir belki de artık onu Hello Ozan değil, Helvacı Ozan diye
çağırırız.
T: Albüm çıkarmaya nasıl karar
vermiştiniz? İlk albümü çıkarma heyecanınızı ve o süreci kısaca anlatır
mısınız?
Ozan Demir Alp : Yedi yaşından beri sahnede olan bir
şarkıcı için albüm çıkarma isteği kaçınılmaz oluyor. O yıllarda İTÜ Türk
musikisi devlet konservatuarını okuyan bir müzisyen olarak demo hazırlayıp,
sevgili Lisa Tuna aracılığıyla Raks müzikle anlaştık. İlk albüm ilk heyecan çocuk
ruhuyla hareket ediyorsunuz, kafanızda plan program şeytani düşünceler yok, para
2. planda, amaç öncelikle sevilmek. Bizde öyle bir duyguyla “Havamdayım”
albümünü hazırladık, belki o dönem çıkan şarkıların özlenmesi de bu yüzden
çünkü hepimiz çocuktuk, masumduk...
T: 90lı yıllardan hala akıllarda
kalan bir isim olarak, albüm yapmayı neden bıraktınız? Kendi tercihiniz miydi?
Ya da müzik sektöründeki şartlar mı buna neden oldu?
O.D.A.: Ben kendi adıma çok güzel bir dönem
geçirdim, çok tanındım çok sevildim. Birçokları tarafından da eleştirildim. Hello
şarkısıyla geniş kitlelere ulaştım şarkı hem çok sevildi, hem yerden yere
vuruldu. Sözleri değerli müzisyen arkadaşım Sevingül Bahadır'a ait şarkıdan ben
bile sıkıldım. Kısaca Hello şarkısı bana çok şey öğretti. Klibi izleyince hala
gülerim neler yapmışım diye... Kötü eleştiriler için söylüyorum sesin değil
şarkının önemli olduğunu da bu şarkıyla anladım, çünkü hiç kimse bu şarkıyı
söyleyen kişinin sesi iyi mi kötü mü dikkate almadı birçokları şarkıya taktı
:))) Ama sözü müziği bana ait olan ''kal sevgilim'' daha çok sevildi ve
dinlendi.
T: Albüm sonrası dönemde neler
yaptınız? Müzikle bağlantınız nasıl sürdü? Ya da sürdü mü? Şahsen ben bir dönem
her daim gözümüzün kulağımızın önünde olan sanatçıların albüm yapmadıkları,
bildiğimiz bir sahne çalışması olmadığı dönemlerde neler yaptığını öğrenmek
üzere yazıyorum biraz da bu yazıyı.
O.D.A.: Albüm yapmama nedenim tamamen
kişisel, ben albüm yapmak istediğimde yapımcılar ilgilenmedi, yapımcılar
ilgilenince bu defada ben istemedim. Zaten oldum olası hırsı olmayan biriyim, çabuk
küserim :)) Müziğe küsmedim, albüme küstüm. Çok fazla tanınmak işime gelmedi,
hayatım kısıtlandı, şarkıyı ve kendimi geniş kitlelere unutturmak istedim. Kendimi
geri çektim, telefonlarımı değiştirdim, televizyon programlarından kaçtım, beni
az ve öz insanlar bilsin yeterli. 90’lı yıllardan bu yana içimde istek olsaydı,
mutlaka birkaç albüm çıkartırdım. Müzik sektöründeki şartlar da cabası...
T: Hala akılda kalmış işler yapan ve
uzun süredir albüm yapmamış olmasına rağmen hala şarkıları hatırlanan bir
sanatçı olarak, bugünün hemen tüketilen müzik ortamı ve profiline nasıl
bakıyorsunuz? Sizce neydi sizi farklı kılan, neydi şarkılarınızı yıllardır
eskimeden sürekli gündemde tutan?
O.D.A.: Albüm sonrası yine her zamanki gibi
işimi yaptım. 7 yasından beri sahnede olan konservatuar mezunu bir şarkıcının
başka bir meslek yapması pek kolay olmuyor, zaten buna kimse izin vermiyor. Yıl
2012 ve ben hala şarkı söylüyorum, talep olduğu sürece de mesleğimi yapmaya
devam edeceğim. Herkesin yanıldığı şey albüm yapmayan her şarkıcının ortadan
kaybolduğu yönündeki rivayettir. İlle hepimiz göz önünde olmak zorunda değiliz,
göz önünde olmadan da mesleğimizi yapabiliyoruz. Ahmet kayboldu, Mehmet silindi
gibi acımasız eleştirileri gördükçe insan egosunun acizliğine tebessüm etmekle
yetiniyorum ve azimle insanların insan oldukları zamanı bekliyorum. :)))
T: Hala albümlerinizi dinleyen ve o
zamanların şimdiki zamanlardan çok daha güzel olduğunu düşünen
dinleyicilerinize bir mesajınız veya –umarım yeni çalışmalarınızın müjdesi veya
sizi canlı izleyebilecekleri bir program var mı duyurmak istediğiniz?
Ozan - Mine - Tuğrul Arsever |
O.D.A.: 90’lı yılların şarkı ve
şarkıcılarını farklı kılan en önemli etken masumiyetimizdir çocuk ruhumuzdur
saflığımızdır. Hepimiz çocuktuk, birlikte büyüdük. O dönem çıkan pek çok şarkı
ve klip inanılmaz keyif veriyor bana. büyüsü başkaydı, 90’ların en kötüsü bile
bu günü sallar. Hepimiz akılda kaldık, çünkü bugünkü gibi yüzlerce TV kanalı
yoktu, televizyon radyo insanların tek eğlencesiydi. Bizler bir günde 5 TV
çekimine konuk olurduk, birbirimize rakip olmamıza rağmen dosttuk, arkadaştık,
insandık, bizler duygularımızla hareket ettik. İşte herkes o duyguyu özlüyor
:))
Bir albüm
müjdesi vermek istemiyorum ama 3 senedir üstünde çalıştığımız albümümüz hazır
:)) yalnız ben bu albümü çıkarmaya pek istekli değilim, bakalım her şey kısmet
:))
T: Tam bu noktada bunu söylemeniz
denk geldi. Siz 17 sene sonra Delinin Kısmeti adlı bir maksi single ile yeniden
albüm serüvenine girdiniz. Derken Helvacı projesi gündeme geldi. Bu süreci anlatır
mısınız? Helvacı projesi nasıl ortaya çıktı mesela? Sonuçtan memnun musunuz?
O.D.A.: Delinin
Kısmeti isimli maxi single’dan sonra en az bir sene daha yeni bir çalışma
yapmayı düşünmedim ama basın danışmanım sevgili Vedat Delek peşimi bırakmadı ve
Helvacı şarkısını yeniden yorumlamam için beni ikna etti. Club ve Arabik
versiyonlarıyla 2 farklı remix hazırladık. Seslendirirken biz de eğlendik. Kolay
gibi gözüken zor bir şarkı, fazla yorum katamıyorsunuz ama herkes tarafından da
çok sevilen bir şarkı... Şu an çok yeni bir çalışma henüz tepkileri tam olarak
bilemiyoruz ama çok da yadırganacağını sanmıyorum, sonuçta eğlendirmek asıl
görevim.
T: Dinleyiciler hello ozan'dan helvacı ozan'a geçişi nasıl karşıladı?
17 sene sonraki ozan, hello ozan'la hangi yönlerden benzer, hangi yönlerden
ayrılıyor? (müzik tarzı, müziğe yaklaşımı, değişim)
O.D.A.: Ozan’la
Hello Ozan aslında birbirinden oldukça farklı. Müziğe de çok başka
pencerelerden bakıyorlar. Son çalışmamız Helvacı, Hello Ozan’a daha yakın ama
Ozan Demir Alp’e çok uzak. Bu arada aranjörlerim Serdar Seçme ve Onur Karaagaç’ın
muhteşem remix’lerine de teşekkür ediyorum...
T:
Devamı gelecek mi bu projelerin?
O.D.A.:
Ben biraz ehlikeyif
oldum sanırım, artık sadece mutlu olmak adına müzik yapmak istiyorum zorunluluk
olmadan.
T:
Bu keyifli söyleşi için çok teşekkür ederim. Son olarak dinleyicilerinize ne
söylemek istersiniz?
O.D.A.: Doğanın herkese vermediği bazı armağanlar
vardır, bence siz en değerlisini taşıyorsunuz üstünüzde ve davranışlarınızda, kısaca:
İNSANLIĞI... Tüm 90’lar kuşağına sevgilerimle.
Ozan Demir
Alp namı diğer Hello Ozan..
Onu hep Hello Ozan tanıyan müzikseverler
bundan sonra Helvacı Ozan lakabını takarlar mı dersiniz? O zaman Hello Ozan’a
veda ederken, Helvacı Ozan’a kocaman bir helloo, hello hello, hellooo how are
you? J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder