Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

3 Şubat 2012 Cuma

ALBÜM TAVSİYESİ - GÖKSEL/BENDE Bİ' AŞK VAR


Göksel’in benim için yeri her zaman ayrıdır. Uzun uzun yollar, Kurşuni Renkler, Sabır, beim her daim favorim ve Göksel’in ilk bestesi Dön gibi say say bitmez güzel Göksel şarkılarını içeren şahane Yollar albümünden beri (ki o albümün müzik marketlerde olmaması, olamaması hem ciddi kayıp, hem de büyük ayıptır sayın yetkililer) Göksel’in o kırılgan ses tonu ve şarkı sözlerindeki güçlü durmaya çalışan ama adeta ince bir cam gibi kırılmaya teşne mağrur kadın halleri bana hep çok sahici, samimi gelir, canıma sarasım gelir şarkıdaki kadını. Ayrıca Göksel'in müziği belli bir kategoriye de konulamaz, zira pop deyip geçmek o klasikleşen şarkılara haksızlık olur. Müziğin her türünden örnekler bulmak mümkün Göksel'de, rock, chillin', balad, ritmik, folk, yer yer fado, hatta arabeskvari tınılar bile bulabilirsiniz Göksel'in müzikal zenginliği içinde. Albümlerinde herkesi sofrasına buyur ederken herkese sevdiği yemeği 'Göksel' tarzında yapan bir ev sahibidir Göksel. Özgündür. Dinlemesi lezzetlidir. 

Takip edenler bilir, Göksel’in şarkıları uzun uzundur, anlatacak hikayesi hep vardır ve o hikaye albümün tamamında ya bir ilişkinin başlayışından bitişine kadar olan kısmını ya da tam tersi, bitişten başlangıca kadar hikayesini anlatır.

Söz ve müziğini kendisi yazan “sanatçılar”a hep ayrı bir önem veririm. Zira ben şarkıda sahicilik ve o duyguyu ben de yaşamışım gibi hissettiren sözlerin peşindeyim. İnsan ancak kendisi hissettiği zaman gerçek duyguları yansıtabilir, o duyguları kendisi yaşamıştır. İnsan çnce kendisi hissetmeli ki şarkıdaki duyguyu, karşıdakine de hissettirebilsin. Ve başka bir önemli husus da o sözleri akılda kalıcı melodilere yedirebilmek, bütünlüğe kavuşturabilmek. Bunu yapabilen kaç kişi var ki şu anda?


Bu bağlamda Göksel’in heyecanla beklediğim yeni albümü sadece beklentimi karşılamakla kalmadı, ayrıca Göksel’in şarkı söz yazarlığındaki ustalığını ve kendi kendime adlandırdığım modern zaman şairi titrini bir kez daha kanıtladı.

Göksel’in yeni albümünü çıkar çıkmaz aldım. Albüm daha kapağıyla heyecanımı arttırmaya yetti bile. Zira siyah beyaz fotoğrafa düşkün olan ben, kapakta 70li yıllardan bir filmden fırlamış gibi duran bir Göksel’e bakıyordum.

Birkaç yıl önce Ghetto’da Mektubumu Buldun Mu? Albüm konserinde de mor büyük çiçekli elbisesiyle seyircilerin arasından geçip sahneye çıkarkenki endamında da Türk Filmlerinden fırlamış bir Türkan Şoray edası vardı, sahici, duygulara dokunan ve aynı zerafette. Göksel de o havayı hep duyarım zaten. Albümü dinlediğim de sözlerle bütünlüğünü gördüm zira albümün tamamında fotoğraflara yansıyan hüzün hissediliyor.

Göksel’in albümü konusunda ilk izlenimim yukarıda bahsettiğim gibi bir aşk hikayesini tersten başa doğru izliyormuşum gibi hissettirmesi. Zira Acıyor, geçip gitmiş bir aşkın acıtan hatıralarını anan çok kırılmış bir kadını anlatırken, Aşkın Yalanmış o Acıyor’daki aşkın bir önceki bitme evresini anlatıyor, Rüzgar iplerin kopma noktasını anlatırken, Uzaktan o çok sevdiği halde uzakta kalma halini, Aşk Bitti albümün tam ortasında iplerin koptuğu o anı, Unuttun Mu Sahi, bir aşkın bitmeye yakın halini, Sarhoş bu aşkın en güzel dönemlerini, hatta belki de tanışmaya atıfta bulunan yönünü, Gidemiyorum uzaklaşma dönemini, Yalnız kuş ve Yarım Kalan Şarkı da Artık uzatmalarda olan bir aşkın son kırıntılarını anlatıyor. Bu şekilde albüm bir ayrılık sürecini ve sonrasını anlatıyor gibi. Bu bir ayrılık albümü, fazla neşeli şeyler beklememek gerekiyor.


Albümü dinlerken, adeta çok sevdiğim filmlerden “Eternal Sunshine of the Spotless Mind [Sil Baştan – izleyiniz, izlettiriniz]” izliyormuş gibi hissettim. Hele Rüzgar da öyle sözler var ki beni anlatan, azıcık yeteneğim olup da şarkı sözü yazabilsem [yazamıyorum, yazamıyorum :’( ] ancak bu sözleri yazardım.

İlk dinlediğimden beri içimi acıtan Acıyor’dan sonra, daha ilk dinleyişte aklımda kalan diğer şarkı Aşkın Yalanmış ve benim için özel sözler içeren Rüzgar. 


Rüzgar okşa onun saçlarını benim yerime
Fısılda kulağına sevdiğimi
Rüzgar dolaş onun etrafında dön gel bana
Getir bıraktığı nefesi




Bu albümde beklediğim, özlediğim Göksel’i buldum. kendi şarkılarına verilen nostalji albümleri arası sanırım çok yaramış, çok biriktirmiş, çok özlemiş, bu yüzden çok özenmiş. Bu albümde de sözler uzun uzun, çok fazla başa dönüp söylenen yok. Şiirselliği çok hoşuma gitti sözlerin. Bu çok güzel bir şey. Ezberlemesi zor ama kalıcılığı yüksek, zira aptala ezberletir gibi 32 kere tekrarlanan nakaratlardan ve cıstaka boğularak geri planda bırakılan sözlerden çok yorulmuşken Göksel’in albümü ilaç gibi geldi. Her bir şarkı üzerine uzun uzun düşünüp yorum yazılabilecek türde şarkılar. Şarkı sözü önemli çok. Hiç boş yok. Göksel bu yüzden farklı. Bu albüm, müzik dünyası için yüz akı!


ACIYOR klibi burada:



Hiç yorum yok: