GİTTİM, İZLEDİM, YAZDIM - TOLGA AKYILDIZ ile AÇIK SAHNE [10.05.2013]
TOLGA AKYILDIZ'DAN BİR MÜZİK FESTİVALİ
Bana iyi
gelen şey müzik; ne olursa olsun dinlemek, iyiyi kötüden ayırt etme yetisi
kazandırıyor bana ve gittiğim her konser, izlediğim her performans hayatımı
daha renkli, daha yaşanılır kılıyor. Bu yazı gecikmeli bir yazı oldu belki ama
hala etkisinde olduğum bir gece olduğundan ancak toparlayabildim cümlelerimi.
10 Mayıs’ta
Tolga Akyıldız’ın müthiş organizasyonu Açık Sahne’nin ikincisi için
Ghetto’daydım. Tolga Akyıldız müzik dünyasının en önemli adamlarından biri
olarak bu unvanı ne kadar hak ettiğini bir kez daha gösterdi. Efenim Açık
Sahne, Tolga Akyıldız’ın deneyimli sanatçı/grupları yeni yeni piyasaya giren
sanatçı/gruplarla aynı sahneyi paylaşmalarını sağlayan bir platform. Bu gecenin
iki tane önemli özelliği var: Birincisi yeni piyasaya giren, istekli ama imkan
ve sahne bulamayan genç sanatçılara kendilerini ve müziklerini ifade etme
imkanı vermesi -ki bu, müzik dünyasının çerçöpüne alternatif isimleri dinleyicilerle buluşturduğu için başlı başına alkışlanacak bir girişim bence- ikincisi, deneyimli sanatçıları/grupları
topluca izleme imkanı vererek çok ekonomik fiyatlara dinleyicilerin sevdikleri
sanatçılarla buluşmasını sağlaması. Bu sayede birçok sanatçı/grubu aynı anda
izleyebilmek mümkün. Şahsen ben ilk kez sahnesini izleme imkanı bulup bir de beğendiğim
performansların sanatçılarını daha bir ilgiyle takip ediyorum. Tek tek izlemeye kalksam asla ne paramın ne de zamanımın
yeteceği birçok sanatçının performansı bir kerede izleme şansı buluyorum. Bu gece bu yüzden önemli benim için.
KEMANCI'NIN SAHİBİ ZEKİ ATEŞ
Bu geceler
devam edecek ama ben size gittiğim ikinci geceden sanatçıların performansları
hakkında kısaca gözlemlerimi, düşündüklerimi yazacağım. 10 Mayıs’ta Ghetto’da
düzenlenen gecenin 18 konuğu vardı. Gece Özge Tığlı’nın 90’lar konsepti ile
çaldığı parçaların ardından, Tolga Akyıldız’ın, geçtiğimiz aylarda vefat eden
ve bugün bayılarak dinlediğimiz pek çok sanatçıya ilk kez sahne imkanı sunan
Kemancı'nın sahibi Zeki Ateş için yaptığı kısa anma ile başladı. Zeki Ateş,
Teoman, Şebnem Ferah, Özlem Tekin gibi bugünün en popüler isimlerinin ilk kez
sahne aldığı efsanevi mekan Kemancı'nın sahibiydi.
ÖZGE TIĞLI ve TOLGA AKYILDIZ
Gecenin ilk
grubu “Son Feci Bisiklet” adlı yeni ve ilginç isimli bir gruptu. be the band
müzik yarışması 'nda ilk 10'a kalan Ankaralı grup SFB, adları gibi ilginç şarkı
sözleri, şarkıların armonik ve akılda kalıcı yapısı ve sesi son derece temiz
solisti ile gerçekten hoşuma gitti. Ritmi hareket ettiriyor şarkının (ancak
adını unuttum şarkının, özürs :) )
ÖZGE FIŞKIN
YİĞİT ATİLLA (PAPYON)
2007
yılında Kilitler, 2012 yılında Bir Avuç Fotoğraf albümü ile dikkat çeken Özge Fışkın
albüm kaydı gibi temiz ve yormayan vokali ve sahne hakimiyeti ile çok iyiydi.
Arkasından Ayşe Saran ve Ete Kurttekin birlikte çıkıyor sahneye. İki ismi de
gerek Tolga Abinin yazılarından, gerekse diğer sevdiğim müzik yazarlarının
sayfalarından çokça duymuş olmama rağmen ilk kez izledim sahnelerini. Bir kere
uyumları çok iyi, bunda aynı frekansta olmalarının payı büyük. Birlikte önce
MFÖ'nün klasiklerinden Gözyaşlarımızı Bitti Mi Sandın'ı seslendirdi, sonra
Ayşe Saran'ın Rüyadan Kaçış albümünden 'Vazgeçmek Zor', ve Ete Kurttekin'den
'Benden adam olmaz' ı söylediler. Bas gitarda ise Uğur Öktem vardı. Sonrasında
benim için güzel bir sürpriz olarak Papyon grubu çıkıyor. Bu grubu izlemek
benim için ekstra keyifli, zira solisti Yiğit ile bir ara o zamanlar çalıştığım
organizasyon şirketinin liselerarası müzik yarışmasında beraber çalışmıştık,
Yiğit halen devam eden o yarışmanın da derece alanlarındandı. Onu böyle kendi
şarkılarıyla izlemek beni de çok mutlu etti. Papyon'un albümü İlk
Ateş 2011’de çıktı.
Gece Ayça
Varlıer ile devam etti. Benim bu geceye ısrarla gelme nedenlerimdendi. Zira
geçen ay önce albümü, sonra albüm lansmanı ile bloguma konuk olan Ayça Varlıer
bir kez daha güzel sesi ve sahnesi ile karşımdaydı. Kumdan Kale şarkısını,
enstrümanları playback, vokali canlı olarak seslendirdi ve beklentimin aksine
tek şarkı ile indi sahneden. Sahneden inince ayak üstü lafladık.
AYÇA VARLIER
Derken
sahneye Genç Osman çıkıyor, "bu gece zaten çok hareket edeceksiniz zaten,
o yüzden ben şimdi slov söyliycem" diyor. Mavi Sakal’ın bir dönem solisti
olup 2012 yılında solo "Gökyüzü Masmavi" albümünü çıkaran Genç Osman
aynı adlı şarkıyı söylüyor. Burada bir parantez açmak istiyorum. Bu tip
gecelerde seyirci faktörü önemli, yani orada sahnedeki sanatçıyı izlemek için
para verip geliyorlar ancak seyirciyi son derece saygısız gördüğümü burada
üzülerek belirtmek istiyorum. Genç Osman zaten slovun slovu şarkısını kısık
sesle söylerken salonun uğultusu sesini bastırdı ve ben bile sahne önünde
olmama rağmen zor duydum. Orada bir performans yapılıyor, iki dakka konuşma de
mi? Gecenin tek kusuru buydu bence, ona da yapacak bi şey yok. Kimseye konuşma
denilemez tabi ki, ama seyircinin de biraz kendine gelmesi gerekiyor.
Arkasından 2012 yılında ilk albümlerini çıkaran Türk reggae grubu Sattas
çıkıyor sahneye, gerçi solisti daha sahneye çıkmadan hayli hiperaktif, yerinde
duramıyor, sırasını beklerken görüyordum, olduğu yerde hopluyor sıçrıyor tempo
tutuyor, derken sahneye çıktı, çok eğlenceliler bir kere gerçekten çok
seviyorlar yaptıkları işi, ancak bir ara adam hoplayıp zıplarken sahnenin aşağı
yukarı inişine bakıp "aha şimdi çökecek" diye düşünmedim değil :).
Performansları adeta yurtdışında bir kulübe gitmiş hissi veriyordu. Çok batı
standartlarında. Böyle müzisyenlerin olması çok iyi müzik piyasasının
çeşitliliği açısından. 3 şarkı söyledi Sattas.
GENÇ OSMAN
SATTAS
Arkasından
çıkan Korkuluk grubu benim için fazla sertti ancak etkileyici bir sahneleri
var. Bu karanlık maskelerin altında… diye devam eden 2. şarkıları bilhassa çok
iyiydi. İlk albümleri “Bir Hayvan Yaratmak” bu yılın başında yayınlandı.
Korkuluk yerini Can Bonomo’ya bıraktı. Bu çocuğa nedense ısınamamıştım ama
sahnede sempatik geldi. Akustik olarak Meczup şarkısını seslendirdi. Fena
değildi. Özellikle çok enstrümanlı bu şarkıyı tek gitarla akustik halde
söylemesi şarkının havasını epey değiştirdi.
KORKULUK
Neslihan
Engin, benim sevgili arkadaşım Ece Dorsay'ın tanıştırdığı müthiş müzisyen
arkadaşım. Bu gece adını listede görmek benim için çok keyifli oldu. İlk albümü
Ruhum Su Aldı'dan iki şarkı seslendiren Neslihan Engin'in müziğinde ilk
dikkatimi çeken şarkılarda hep bir şırıl şırıl su akması hissi yaratması oldu.
Albümün adıyla müsemma bir duygu, klavyede bir yandan şarkısını söylerken,
gözlerini kapasanız su sesi duyduğunuza yemin edersiniz. "Kaçtım" şarkısı bilhassa
dikkatimi çekti. Tavsiyem 29 Mayıs'ta Ece Dorsay ile Alt Caz'da gidip bizzat
izlemeniz. Müthiş gerçekten. Çok etkilendim.
Gecenin
devamında Mavi, Bedük, Bora Duran, Keremcem, Cem Özkan, Ege Çubukçu ve Rashit de
performansları ile şenlendirdiler. Mavi önce Sezen’den “Unuttun Mu Beni”
şarkısından sonra yeni çıkardığı albümden bir şarkı söyledi. Pek etkilenmedim
açıkçası, duygusuna giremedim şarkısının. Bedük'ün “sahneyi beklerken çok
içtim, sarhoş oldum, bu gece saçmalarsam kusura bakmayın" nüktesi hoştu.
Bedük de genelde hareketli olan şarkılarının aksine akustik versiyonla iki
şarkı söyledi. Bora Duran “Bırakırsan” şarkısını söyledi ve o sırada sahne
önünde olan Keremcem'i sahneye çıkardı, Keremcem şarkının sözlerini bilemeyince
gülüşmeler oldu, "Heyecandan unuttum, yoksa biliyorum"diye çevirdi
lafı. Sonrasında kendi sahnesinde “‘Aptal Aşık’ şarkısını kim biliyor” deyip
cevap alamayınca biraz bozuldu gibiyse de, çabuk toparladı ve ben oradan
ayrılırken “laaa laaa laa” şeklinde salona şarkı söyletiyordu.
NESLİHAN ENGİN
Son üç grubu
artık izleyemedim, zira ertesi gün iş vardı ve dört saat ayakta duran yorgun
bedenim artık beni emekli et demeye başlamıştı. Bu geceyi böyle güzel
kapatırken, Açık Sahne’nin yeni sezonda da devam edeceğini bildirir, birine
mutlaka gitmenizi tavsiye ederim. Dilerim birparça da olsa ordaymışsınız gibi
hissettirebilmişimdir sizlere… Açık Gece’lerden birinde karşılaşmak dileğiyle…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder