HAYATIMA DOKUNAN MÜZİK İNSANLARI'NA....
Müziğe ilgim ben daha teee
çocukken başladı sayın postdaş, buraya kadarki klasik hikaye. Küçükken Sivas’ta
bir kasetçi amcam vardı, her hafta 10 kaset alır dinler, ertesi hafta onları
götürür yeni 10 kaset alırdım. Pikniklerde herkes top filan oynarken, ben
gazetelerin verdiği şarkı sözlerini ezberlerdim bir köşede. Babamın kemanı ve
annemin sesiyle dolu aile meclislerinde bana şarkı söyletirdi babam zaman
zaman. Yani müzikle bağım kendimi bildim bileli hep olmuştur.
Müzikle bu kadar iç içebir
hayat sürerken –ve arada gitar kursuna gitmiş ve toplu konserimsi bir şey bile
vermişken- benim müzik adına amacım sahne üzeri olmadı pek, ben daha çok albüm
almayı sevdim, konserlere gitmeyi, sanatçılarla iletişim kurmayı, onların
albümlerini bulmayı, onları gerek sürprizlerim, gerekse şarkıları konusundaki
yorumlarımla şaşırtmayı sevdim. 7 yaşında her türlü kaseti alarak başladığım
müzik arşivime CD arşivi ile hız verdiğim 2007 yılından bu yana, değerli
sanatçılar ve müziyenlerle kurduğum iletişim benim için hep itici güç, müzikle
ilgili amatör ilgim ve bilgimin tetikleyicisi oldu.
Müzikal ilgi ve bilgimin
erişebildiği sanatçılarla röportajlarımı okuyacaksınız –ya dileğim bu yönde
diyeyim- ancak bu yazıda müziğin diğer tarafını yazacağım, yani fikirleri,
yazıları, kitapları, işleri, projeleri, canayakınlıkları, ilgileri, kendilerini
ifade edişleri ile müzik hayatıma dokunan müzik yazarı, eleştirmen, prodüktör,
radyocu dostlarımdan, abilerimden bahsedeceğim. Tabi ki, yazdıklarım hep eksik
kalacak ve muhtemelen bu yazı kendini sürekli güncelleyecek, ancak bunu amatör
bir müzik blogu yazarının içten hediyesi olarak kabul ederlerse çok sevinirim….
Bu yazı bir nevi teşekkür
yazısıdır….
NAİM DİLMENER: Sevenleri arasında lakabı “Ulu Dilmener”dir. Yazar, araştırır, eleştirir,
sunar, DJ’lik yapar. AVM’lerde tanık olduğu tuhaf diyaloglardan bir kitap
yazması için ikna çalışmalarım sürüyor J Müzikte sevdiği isimlere hak ettikleri değeri verir
ve Naim abinin beğenisine mazhar olmak önemli bişeydir, her babayiğidin harcı
değildir. Sevdiğini göklere çıkarır, ancak sevmediğini incelikle yerin dibine
batırır. Bunu yaparken bile nezaketi elden bırakmaz. Sigara tiryakisidir,
bırakmayı da düşünmez. Müziksever radarı geniştir, bulduğunda kaçırmaz.
Sohbetinden nasiplenme şansına sahipseniz, sizi bağrına basar, sahiplenir.
Hayat konusunda radarları açıktır, duyarlıdır, sesini yükseltebilenlerden,
tepkisini koyabilenlerdendir. Bazı şarkıcı ve gruplara açıkça hayranlığını
belirtmekten çekinmez –ki bunların şu an aklıma gelen ilk örnekleri Bandista,
Rashit ve Mor ve Ötesi’dir. İyi müzik dinler, iyi müzik tavsiye eder. Müzik
dünyasının eskiden bugüne köprüsü gibidir, konuştukça yeni yeni açılardan
bakarsınız, yeni insanlar tanırsınız. Bu fakire kolilerce kaset ve CD
göndermişliği vardır. Bu kadar da incelikli ve mütevazidir. Yazdıklarıyla yol
göstericidir, feyz vericidir, çok yaşayasıcadır. Anılarını, yaşadıklarını,
gözlemlediklerini kitaplarında anlatır. “Sabrina - The Remixes”, “İmkânsız Aşk
Hikâyeleri”, “Bak Bir Varmış Bir Yokmuş Hafif Türk Pop Tarihi”, “Eleştirmenin
Günlüğü” ve “Hür Doğdum Hür Yaşarım Ajda Pekkan Kitabı” isimli kitapları
vardır. En son 24 kanalında Bir Şarkısın Sen isimli programla eskinin ve
yeninin yıldızları ile müthiş söyleşiler gerçekleştirmiştir. Bildiğim, Açık
Radyo’da program yapıyor. Bir de Radikal İki’de yazıyor. Tivitır adresi:
renemliD
YAVUZ HAKAN TOK: Eskiye ve yeniye uzanan usta kalem, müzik eleştirmeni, şarkı sözü
yazarı, 45’lik geceleri DJ’i, program yapımcısı, on parmağında kırk marifet.
Blogunu okumak ayrı bir keyifli. Zira üslubunu çok kendime yakın buluyorum.
Satır aralarındaki mizahi dil, müzik yazılarını okurken çok hoşuma gidiyor. Sanatçılarla
röportajları, albüm eleştirileri, konser haberleri, yazı dizileri ile o büyük
gemi, ben de takip eden taka gibiyim desem yeridir. Müzik camiası içinde çok
güzel ilişkileri ve arkadaşlıkları var. Aynı frekanslarda buluştuğumuz,
deneyimi, gördükleri ve yazıya aktardıkları ile yolumu aydınlatan nadir
kişilerden. Öyle güzel tespitleri var ki, çoğu zaman gözden kaçan ufak bir
ayrıntı, onun bir kelimesiyle yerine oturuyor. “Aaaa hakkaten” ya da “yaaa
demek böyleymiş” diye okuduğum çok yazısı var. Özel gecelerin düzenlenmesinde
büyük katkıları vardır. İnşallah ben de bi gün onun gibi olurum. Bir de eşi var
ki, bahsetmeden geçemiycem, ben hayatımda bu kadar pozitif, neşeli, bıcır
bıcır, hani al karşına konuşsun saatlerce dinle gibi çok az insan tanımışımdır.
Elhan hanımı tanımak da şansım oldu. Bir ömür mutlu olsunlar… tivitır adresi:
yavuzhakantok
HAKAN EREN: Müzikle
ilgilenip de onu idol almayan yok gibidir. Ben de onlardan biriyim. 70’lerden
ve hatta daha öncelerinden 2000’lere elini atmadığı müzik olayı, sanatçısı
yoktur. Müziğin bir tarihi varsa, Hakan Eren onun anlatıcısıdır. Prodüksiyonlar
yapar, eski kuşağa yeniyi, yeni kuşağa eskiyi anlatır. Hani eski ile yeni
arasında köprüdür dersem, tam olarak karşılığı Hakan Eren’dir. Yapımcı, sunucu,
prodüktör, DJ’dir. 45’likte müthiş 45’likler temalı partilerin sahibidir.
Türkiye’nin en büyük plak arşivi ondadır, Türkiye’nin müzik kütüphanesi,
Itunes’un insan formudur. Ossi Müzik adlı prodüksiyon şirketinden canım Jale’m,
Demet’im gibi müthiş müzisyenlerin albümlerini biz müzikseverlerle buluşturur.
Yapılmayanı yapar, mesela tutar Gazino Kültürü’nü yeniden yaşatmak için Gazino
Show programları yapar. Ya da 90’lar gecesi yapıp, yıllardır sahne çalışması
yapmayan bir dönemin en sevilen sanatçılarını sahneye çıkarır. Vefalıdır, eski
sanatçıları ellerinden tutup ait oldukları yer olan sahnede sevenleriyle
buluşturur. Zaman zaman facebook’ta veya tivitırda fotoğraflarını paylaşır
buluşmaların ve bu fakir gözyaşları içinde beğenir o fotoları J Sanatçılarla dostluğu gıpta edilesidir. Aynı zamanda
centilmendir, yüzü hep güler, nezaketlidir. Radyo D’de her pazartesi program
yapar. Takip edilesidir. Tivitır adresi: Erenhakan
KADRİ KARAHAN: Yazar, eleştirir, arşiv yapar, şiir yazar, bunlarla yetinmez en şair
sanatçıları bir araya getirir şiir kitabı derler, komple sanatçı adam. Bizi bir
araya getiren de bu müzik aşkı ve 90’lar sevgisi oldu. Çok ortak yan bulduk,
birbirimizin muhabettinden çok keyif aldık ve daha önümüzde paylaşacağımız nice
güzel müziklerle ve sohbetlerle dolu bir yol var. Ayrıca o da Zerrinsever
mesela. Kadrikarahan.net sitesinde albüm eleştirileri yazar. Öykülerini ve
şiirlerini yayınlar, yakın zamanda “AKUSTİK ŞİİRLER” adlı, 46 sanatçının
şiirini derleyip, geliri Serhan Şeşen vakfına aktarılmak üzere bir şiir kitabı
derleyip yayınladı. Müzik ortamlarında hep olması istenen bir müzik adamı,
sevgili arkadaşım, kalemi keyifli hem de hüzünlüdür. Genelde neşelidir Kadri,
gözlerinin içi güler, zaten yakışıklıdır da. “Müzik buddy”mdir. Tivitır adresi:
KadriKarahan
OLCAY TANBERKEN: Yeni nesil radyocu, eski kafalı müzikçi (bunu kötü anlamda söylemiyorum,
müziğin müzik olduğu zamanlardan kalma iyi müziği kötü müzikten ayırt etme
becerisi anlamında söylüyorum), Dikkat Müzik blog yazarı, albüm eleştirmeni,
arşivci, muhabir, Tamba Tumba programının sahibi. Yeni nesil olup tüm
dönemlerin müziklerini ve sanatçılarını kucaklayabilmesi ile kendime çok yakın
hissediyorum. Aynı zamanda başka bir mesleği de var ve onu da sürdürüyor. Yani
on parmağında on marifet. Müzik sohbetlerimizde ortak çok yön var. Sevdiğimiz
sanatçıların çoğu ortak, fikir ve mentaliteler ortak, müziğe bakışımız ortak,
bu yüzden onu dinlemekten, okumaktan hiç sıkılmıyorum. Radyo kültürüm olmadığı
halde hem de. O da arşivci. Eline gelen nadir CD’nin/albümün kıymetini
bilenlerden. O da çok konser ve program geziyor. Radyoculuğa “içindeki müzik
aşkını aktarabilmek için” kendi şansını yaratarak başlamış. Tivitır adresi:
olcaytanberken
AHMET ERTEN: Kayahan Ahmet’le tanışmamızı görseydi, o ünlü sözü şöyle söylerdi: Yolu
arşivden geçen herkesle, bir gün bir yerde buluşuruz. Ahmet arşivci, blog
yazarı, hayatmuzik 'in editörü, 90’lar delisi, iyi müzik tutkunu. Çok sık
görüşemesek de, biliriz ki söz konusu müzik olunca biz muhakkak bir yerde
buluşuruz. Onun müzik konusunda –olur ya- bir şeye ihtiyacı olsa, benim koşup
yetişeceğimi bilir, ben de onun aynı şekilde. Aynı zamanda Bendeniz’le de
çalışmış bir dönem. Yeni evli. Onun da ek bir işi var. Pazarlama İletişimi ve
Kurumsal İletişim çalışmaları devam ediyormuş. Müziğin faal ve sevilen
çocuklarından… tivitır adresi: ahmeterten
AHMET KAMİL TAŞKIN: Popüler müzik camiasının en revaçta ve yakışıklı
DJ’dir. Süper FM’de program yapar, 90’lar geceleri düzenler, Müzik Gazetesi
adlı İnternet sayfasında yazılar yazar, yüzü hep güler ve güzel güler. O da
90’lı yıllar arşivcisi. Radyocu olmasının da kredisiyle, tırnaklarımı yememe
yol açan albümlerin ve promoların sahibidir (anladın sanırım J) Gece çıkmalarını çok sever, tivitırda her gün bir
önceki gece ne kadar eğlendiğini anlatan fotolar, tivitler görmeniz olasıdır.
Arkadaşlığı tatlıdır, muhabbetperver ve sevilesidir. Seviliyor da zaten. Sanatçı
camiasında seveni, dostu boldur. Bir ara televizyona da program yapmıştı, ama
şu an sadece Müzik Gazetesi ve radyo var bildiğim kadarıyla. Tabisi takipteyim.
Tivitır adresi: ahmetkamil
CÜNEYT ASİ DURU: Ona hep derim ki, insanın huzur bulması için Tibet’e filan gitmesine
gerek yok, seninle iki satır konuşsa, muhabbetinden nasiplense yeter. Gerçekten
Cüneyt’in gülen yüzünde hep öyle bir şey yakalarım. Cüneyt’le tesadüfler ve
ortak arkadaşlar sayesinde tanıştığımdan beri, bir gün centilmenliği ve
nezaketi elden bıraktığını görmedim. Tam bir salon erkeği, müzik gecelerinin
janti katılımcısıdır. 90’lar delisi olarak zaten yollarımızın kesişeceği
muhakkaktı. Bir de üstüne aynı frekanslarda olunca, konuşucak çok şey oluyor.
Biri Bizi Gözetliyor programının 2. sezonundan hatırlayanlar olabilir. Daha
sonra “Düşlerin Kadar Konuş”, “Tanrıça Ayın Orgazmı” kitapları ve çok yakın
arkadaşı Çisel Onat’la çıkardıkları “İki Satır Aşk”la kitaplarla da bize
ulaştı. Özellikle 90’lar üzerine keyifli TV programları, radyo programları
yaptı. Kimsede olmayan klipleri yayınladı. Elinde devasa bir Sezen Aksu arşivi
olduğunu biliyorum. O da arşivci olmanın tüm gerekliliklerini yerine getiriyor.
Görüntü arşivi ise enfes! Yakınlarda soundMag dergisinde yazıları ve
röportajlarıyla yer alacakmış, takip etmeli! Tivitır adresi: cuneytasiduru
GÖKHAN ÇINAR: Radyoların gülen yüzlerinden biri daha… Joytürk’te özellikle Cihan
Hatipoğlu (şimdi Aydeniz) ile yaptığı programlar bizi bir araya getirdi. Bir de
tabi Yaşar’ın katıldığı Joytürk Buluşmalar programının kaydını almak için
çekine korka gittiğim Joytürk’ten hımhım bir adam beklerken, karşıma “iyi ki
geldin, hoşgeldin” diye kocaman bir
gülümseme ile karşılaması da var. O buluşma Gökhan’ı “hem aynı frekanslardayız,
hem radyocu, hem arşivci, hem de insan! vay be” şeklinde kafamda
konumlandırmamı sağladı. Zira adam radyonun yetkililerindendi ve ben müzikte
yetkili kişilerden çok çektim! Gökhan benim radyoculara karşı önyargılarımı
yıkma nedenlerimden biri. Beni Joyturk’ün bir kitap ödülleri gecesine davetini
ise asla unutamam. Muhteşem bir geceydi. Bi kere hem çok dolu, hem çok
espiritüel, hm güleryüzlü, hem de “prezentabl”. İyi sunuyor, iyi programlar
yapıyor, seni dinliyor ve gerçekten dinliyor. Cihan’la müthiş bir ikililerdi.
Zaman zaman “Düş Bahçeleri” adlı konsept 90’lar partileri yaparlardı. Epeydir
haberlerini almadım. İkisi de evlendiler bu arada. Buradan mutluluklarımı
ileteyim bir kez daha. Dilerim bundan sonraki hayatı hep mutlu olur ve ben de
hep onun arkadaşlığından nasiplenirim. Tivıtır adresi: gokhanncinar
LALE ELIZABETH DANIELSON: Nam-ı Diğer, Backstagemama. Konser kulisi dendi mi
ondan sorulur. Yerli yabancı sanatçılar kendilerini rahatça onun eline teslim
eder. Zaman zaman eklediği fotoğraflarla saççımı başımı yoldurur. Alanis Morissette'in filan kulisini hazırlamışlığı vardır. İşinde parmak ısırtacak bir disiplin ve mükemmellikle çalışır. Bu kadar
mükemmel bir insanın bir kusuru olmaz mı? Yok valla. Benim canım Lale ablamdır.
Tanışmaktan dolayı ayrıcalıklı hissettiğim, zaman zaman dertleştiğim, zaman
zaman çok güldüğüm, zaman zaman muhabbetin dibine vurduğum, zaman zaman
kaybettiklerimizi yad edip ağladığım, benim iyi günümde mesajıyla sevincime
ortak olan, kötü günümde beni avutucu sözler söyleyen, yanımda olduğunu
hissettiren, hayata bakışlarımız paralel olan, bu yüzden geçen seneki sıkıntılı
süreçte beni en iyi anlayanlardan olan, sevgi dolu, nezaketli, vefalı, muzip,
komik, nev-i şahsına münhasır, her eve lazım, yok yok bi tek benim Lale ablam
olun dediğim, insana huzur veren, aynı zamanda duygusal ve geçmişine de bağlı
olan, unutmayan, haksızlığa sesini yükseltmekten çekinmeyen, özellikle
şapkalarıyla kendi tarzını yaratan ablamdır. Onu o kadar çok seviyorum ki,
Allahım uzun ömürler versin. Hem sözü var bana bir gün bir araya gelip
sevdiklerimizin ebedi dinlenme mekanlarını ziyaret edicez, Lale ablam bana
hikayelerini anlatıcak… Tivitır adresi: Backstagemama
TANSEL DOĞANAY: Aranjörlerin kralı, bu kadar çerçöp müzik içinde, en eli yüzü düzgün
işleri yapıp da nasıl böyle sakin ve mütevazi kalabiliyor hayret ediyorum.
Ortalık “ben oldum” diyen aranjörlerin boy boy albümlerinden geçilmezken,
onların hepsini sıraya dizip “siz şöyle bi kenara çekilin bakiyim” diyerek
hepsini ezecek bir müzik birikimi ve bilgisi ile Tansel abinin ön plana
çıkmamasını ya da çıkmak istememesini anlayamıyorum. Ancak Tansel abi gibi
egolardan ve komplekslerden arınmış insanlar yapar bunu. Tansel abinin çok
başka yerlerde olması gerekirdi, bunu bilir bunu söylerim. Demet, Yaşar, Sibel
Tüzün, Fatih Erdemci gibi yıldızların albümlerini parlatan aranjör. Ayrıca
hoşsohbet müzik adamı, müzik kütüphanesi, arşivci, yönlendirici, eski öğretmen,
akordeon üstadı, şarkı sözü yazarı (Demet’in “İhanet Ettin” şarkısı ona
aittir), iyi müziği keşfeder ve yeniden yaratır. Yaşar’ın hemen hemen bütün
albümlerinde imzası vardır. Can abimdir. Tivıtır adresi: tanseldoganay
Bu kişilere dikkat edin
sevgili postdaş, şu an bu satırları yazabiliyorsam bu yukarıdaki kişilerin
verdiği motivasyon ve heyecanın eseridir. Ben yolun başında bir müzik blogu yazarıyım
ama bu yola çıkmamda yüzde elli pay kendi ilgim ve bilgimse, yüzde ellisi bu
yukarıdaki canım abilerim, ablam, arkadaşlarımındır. Hepsine minnetlerimi
sunuyorum….
Teşekkürler büyüyorum sizinle....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder