Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

29 Aralık 2013 Pazar

BOYBAND DOSYASI...

BOYBAND DOSYASI
90’lar denince akla ilk onlar geldi. Onlar genç kızların gözdesi, genç erkeklerin olmak istediği kişilerdi. Her birinin ayrı ayrı fanları oldu ve bir dönem fırtına gibi estiler. Hepsi yakışıklı, erişilmez, romantik, çılgın, asi vb. imajlarla sunuldular. Bazıları yapımcılar tarafından bir araya getirilen, bazıları üyeleri çocukluk arkadaşları olup hobilerini profesyonelliğe çeviren kişilerden oluşan gruplardı. Bazıları yıllar sonra yeniden bir araya geldi ve ne kadar yaşlanmış olduklarını görüp yıllarımızın arkasından baktık hüzünlenerek (mendiller :)), bazıları kulaklarımızda bir hoş sada olarak kaldı ve üyelerinin her biri başka yollara savruldu. Ama şu bir gerçek ki, hepsi öyle ya da böyle fenomen oldu. Bu gruplar kendilerinden önceki mirası devralıp, pop ikonları olurken 2000’li yıllara kendi mirasçılarını bıraktı. Bu yazımın konusu “Boyband”ler…

1) NEW KIDS ON THE BLOCK
New Kids on the Block (kısaca NKOTB) Amerikalı boybandlerin ilk temsilcilerinden. 1984 yılında yapımcı Maurice Starr tarafından kurulan grubun ilk adı Nynuk’tu. Özellikle 80’lerin sonunda ve 90’ların başında çok büyük başarı kazandılar ve tüm dünyada 80 milyonun üzerinde albüm sattılar. 1990 yılında Amerka Müzik Ödüllerinde En Sevilen Pop/Rock grubu, İkili veya Grup ve En Sevilen Pop/Rock albüm ödüllerini kazandılar. 1994 yılında dağıldılar ve bu ayrılık 2008 yılına kadar sürdü. 2008 yılında grup yeniden orijinal kadrosuyla bir araya geldi. Bu arada ünlü film oyuncusu Mark Wahlberg de grubun en öne çıkan isimlerinden Donnie Wahlberg’in kardeşidir. Bunu da parantez arasında belirteyim. En bilinen şarkıları: STEP BY STEP

Aktif oldukları yıllar:
1984–1994
2008–halen
Üyeleri:
Donnie Wahlberg
Danny Wood
Jordan Knight
Jonathan Knight
Joey McIntyre
Albümleri:
New Kids on the Block (1986)
Hangin' Tough (1988)
Merry, Merry Christmas (1989)
Step by Step (1990)
Face the Music (1994)
The Block (2008)
10 (2013)

2) TAKE THAT

1989 yılında Nigel Martin-Smith’in “genç erkek” temelli bir grup arayışı sonucunda, önce grubun şarkı yazarı ve vokallerinden olan Gary Barlow'la tanışması ve ardından başlattığı hem dans edebilen hem de şarkı söyleyebilen genç erkek yetenekler yarışması ile grubun diğer üyelerini bulması neticesinde ortaya çıkmış bu efsane grup, içinde ablamın da bulunduğu pek çok genç kızın aklını almıştı o dönem. Robbie Williams gibi bir ikonu ortaya çıkaran bu grup, romantik şarkılarıyla genç kızların gözlerinde kalpler uçuştururken, hareketli ve muzip şarkılarındaki çılgın ve asi halleriyle gene genç kızların gönüllerini çalarak o dönemki erkek arkadaşların kıskançlıktan tırnaklarını yemesine yol açıyordu. 1996 yılında dağıldıklarında önce Gary Barlow, sonra Mark Owen solo olarak şanslarını denedi. Gene de grubun en başarılısı, zaten grup içinde ışığı en çok parlayan ve sıyrılan Robbie Williams oldu. Esas çıkışlarını 1993 yılında çıkardıkları Everything Changes albümüyle yakalayan bu grup, orijinal üyeleri ile 2000 yılların ortalarında yeniden bir araya gelip konser vermeye başladı. En bilinen şarkıları: BABE

Aktif oldukları yıllar:
1990–96,
2005–2011,
2014-halen
Üyeleri:
Gary Barlow
Howard Donald
Jason Orange
Mark Owen
Robbie Williams
Albümleri:
Take That & Party (1992)
Everything Changes (1993)
Nobody Else (1995)
Beautiful World (2006)
The Circus (2008)
Progress (2010)
TBA (2014)


 3) BACKSTREET BOYS
Zamane ergen kızları için şu an One Direction neyse, 90'lı yıllardaki ergen kızlar için de Backstreet Boys (BSB) oydu. Bu arka sokak çocukları, asiydi, çılgındı, kalp kıran bir havaları vardı, ulaşılmaz bir auraları vardı ve mahallenin hep özenilen o abilerindenlerdi. Backstreet Boys tüm dünyada 130 milyonun üzerinde albüm satarak tarihte en çok satan boyband unvanı aldı ve dünyanın en çok satan sanatçılarından biri oldu. 2000’Li yılların başında grup ufak bir ara verse de, yeniden birleşti ve konserlerine devam etti. En son geçen sene bir albüm çıkaran grup, Mayıs'ta Türkiye'ye de geliyor. En bilinen şarkıları: I Want It That Way

Aktif yılları:
1993–halen
Ara: 2002–2003
Üyeleri:
A. J. McLean
Howie Dorough
Nick Carter
Kevin Richardson
Brian Littrell
Albümleri:
Backstreet Boys (1996)
Backstreet's Back (1997)
Millennium (1999)
Black & Blue (2000)
Never Gone (2005)
Unbreakable (2007)
This Is Us (2009)
In a World Like This (2013)

4) BOYZONE
Pop müziğin romantik çocukları olan, İrlanda asıllı Boyzone, 90’ların ortasında çıktı ve başta kadife sesli Ronan Keating ile bizi bizden aldı. BSB'ye nazaran daha slow şarkılar söylediler ve BSB ne kadar çılgın, asi, deli dolu ise, bu çocuklar o kadar romantik, duygusal ve <3 <3 çocuklardı. Grup 2000 yılında dağıldıktan sonra Ronan ve Stephen kendi albümlerini yaptılar ve başarılı da oldular. Sonra Stephen Gately eşcinsel olduğunu açıkladı. Bir kısım kızlar çok üzülse de grubun ve her bir üyenin popülerliği sürdü. Malesef Stephen Gately 2009 yılında bir tatil sırasında nedeni belirlemeyen bir şekilde hayatını kaybetti (Ah ne üzülmüştüm). Grup birkaç yıllık aranın ardından yeniden orijinal kadrosuyla bir araya geldi. En bilinen şarkıları: No Matter What
Aktif yılları:
1993–2000
2008–halen
Üyeleri:
Keith Duffy
Mikey Graham
Ronan Keating
Shane Lynch
Eski üyesi: Stephen Gately
Albümleri:
Said and Done (1994)
A Different Beat (1996)
Where We Belong (1998)
Brother (2010)
BZ20 (2013)


5) WESTLIFE

90’lı yılların sonuna yetişen ikinci İrlandalı grup Westlife, 2012 yılında dağıldı. Ancak bu süreye 10 albüm, en baba şarkıcılarla düetler (ki aralarında Mariah Carey ve Diana Ross gibi isimler vardı) ve bir ton liste başarısı göstermiş şarkı sığdırdılar. 2010 yılında, 21. yüzyılın en çok satan İngiliz grubu olarak Guiness Rekorlar Kitabı’na girdiler. En bilinen şarkıları: World of Our Own

Aktif yılları:
1998-2012
Ara: 2008–09
Üyeleri:
Kian Egan
Mark Feehily
Shane Filan
Nicky Byrne
Brian McFadden
Albümleri:
Westlife (1999)
Coast to Coast (2000)
World of Our Own (2001)
Turnaround (2003)
Allow Us to Be Frank (2004)
Face to Face (2005)
The Love Album (2006)
Back Home (2007)
Where We Are (2009)
Gravity (2010)

6) NO MERCY

1996 yılında kurulan Latin Amerika asıllı pop grubu No Mercy 1995 yılında Florida’da kuruldu. Fırtınası diğer boybandlere nazaran çok daha az şiddetliydi ama gene de “Where Do You Go” gibi bir şarkıyla o dönem diskoları ve toplama albümleri epeyce şenlendirdiler. En bilinen iki şarkılarından biri bu oldu (diğeri Please Don’t Go). Diğer boybandlerin aksine pek fazla bilinirliğe ulaşmadılar ya da popüleriteleri sınırlı kaldı. Sonrasında başarı grafikleri pek parlak olmadı. En bilinen şarkıları: Where Do You Go

Aktif yılları:
1996-halen
Üyeleri:
Marty Cintron
Ariel Hernández
Gabriel Hernández
Albümleri:
No Mercy (1996)
More (1998)
Day By Day (2007)







7) ALL-4-ONE

1993 yılında kurulan üçü siyah biri beyaz 4 erkekten oluşan bu R&B grubu, one hit wonder denilen tek şarkıyla bu listeye girmeyi hak etti. Doksanların başında çıkardıkları 1994 yılı çıkışlı All-4-One albümleri ve bu albümden çıkan “I Swear” şarkısıyla 1994 ve 1995 yılının romantik balad kontenjanını parselleyen bu grubun adı da –halen müzik yapmaya devam etmelerine rağmen- bir hoş sada olarak kaldı ve popülariteleri sınırlı bir alanda devam etti.

Aktif yılları:
1993-halen
Üyeleri:
Jamie Jones
Delious Kennedy
Alfred Nevarez
Tony Borowiak
Albümleri:
All-4-One (1994)
And the Music Speaks (1995)
On and On (1999)
A41 (2002)
Split Personality (2004)
No Regrets (2009)




8) ‘NSYNC

Ömrü diğer gruplara kıyasla çok kısa olan ancak 3 albüme sayısız ödül ve bir de Justin Timberlake fenomeni sığdıran grup, BSB’nin biraz daha ağırbaşlısı ve elektroniği gibiydiler. İsmini grup üyelerinin  adlarının son harflerinin birleşiminden alan grup, çoğu zaman BSB'ye alternatif olarak görüldü. Kariyerleri boyunca 50 milyonun üzerinde albüm sattılar. Bu kadar popülerken en erken havlu atan gruptan bir Justin Timberlake sıyrılabildi. En bilinen şarkıları: Bye Bye Bye

Aktif yılları:
1995–2002
Üyeleri:
Lance Bass
JC Chasez
Joey Fatone
Chris Kirkpatrick
Justin Timberlake
Albümleri:
*NSYNC (1997)
No Strings Attached (2000)
Celebrity (2001)



9) BOYZ II MEN

1988 yılında kurulmakla birlikte esas bilinirlikleri 90lı yıllara tekabül eden Amerikalı R&B ve vokal grubu. Diğer boybandlere kıyasla daha kısıtlı bir kitleye hitap eden ya da en azından fenomen haline gelmeseler de hatrı sayılır bir kitleye seslenen grup duygusal şarkıları ve akapella melodileriyle biliniyor. Babyface, Prodigy, Oh No, Mariah Carey, Big Boi, New Kids on the Block, Bow Wow, One_Over gibi isim ve gruplarla ortak projelere imza atan grup performanslarını yeni grup üyeleri ile sürdürüyor. En bilinen şarkıları: One Sweet Day (feat. Mariah Carey)

Aktif yılları:
1988-halen
Üyeleri:
Nathan Morris
Shawn Stockman
Wanya Morris
Eski Üyeleri:
Michael McCary
Marc Nelson
Albümleri:
Cooleyhighharmony (1991)
Christmas Interpretations (1993)
II (1994)
Evolution (1997)
Nathan Michael Shawn Wanya (2000)
Full Circle (2002)
Throwback, Vol. 1 (2004)
The Remedy (2006)
Motown: A Journey Through Hitsville USA (2007)
Love (2009)
Twenty (2011)

10) EAST 17

NKOTB ile Take That arası bir yerde yer alan İngiliz grup East 17, 90’larda boyband konseptinin öncülerindendi. Take That ile sürekli kıyaslanırlardı, ancak Take That'ten daha direkt sözlü, daha politik ve daha rap/hip-hop’a yakın duran bir gruptu. Dövmeli imajları ve kazınmış saçları ile Take That gibi daha yumuşak müzik yapan gruplara sert bir alternatif gruptu. Bu halleriyle 90ların başlarında asi seven “genç kızların sevgilisi” oldular. En bilinen şarkıları: It’s Alright
Aktif yılları:
1991–1997
1998–1999
2006–halen
Üyeleri:
Tony Mortimer
John Hendy
Terry Coldwell
Eski üyeleri:
Brian Harvey
Blair Dreelan
Albümleri:
1993 – Walthamstow
1994 – Steam
1995 – Up All Night
1998 – Resurrection
2012 – Dark Light

11) HANSON

İlk çıktıklarında tümü mini mini birler, çalışkan ikiler halinde olan Hanson kardeşler, pop ikonları arasında sayılır mı bilmiyorum ama 90'ların ortasında MMMBop gibi bir şarkıyla kazandıkları başarı ve o dönemki imajları ile bu listeye son anda eklediğim bir grup oldu. Bir Nsync ya da BSB kulvarında değillerdi, dans-koreografi-imaj gibi durumlar ve seks ilahı gibi pr pompalamaları yoktu ama sessiz sakin ve en önemlisi hepsi birer enstrüman çalarak müzikal olarak da kendilerini geliştirmiş bu çocuklar bir projeden fazlaıydı. Sadece kendi kendilerine çalıp eğlenme amacı olan çocuklar gibiydiler daha çok. Hala da bu yetenekleri ile grubu sürdürüp konserler veriyorlar. Bu arada her biri de gözümüzün önünde büyüdü desek yeridir. Bunu grubun en küçük üyesi, baterist olan Zach'ten anlayabilirsiniz. İlk çıkışlarında daha 12 yaşındaydı çocuk. En bilinen şarkıları: MMMBop

Aktif yılları:
1992–present
Üyeleri:
Isaac Hanson
Taylor Hanson
Zac Hanson
Albümleri:
Boomerang (1995)
MMMBop (1996)
Middle of Nowhere (1997)
Snowed In (1997)
3 Car Garage (1998)
Live from Albertane (1998)
This Time Around (2000)
Underneath (2004)
The Walk (2007)
Shout It Out (2010)
Anthem (2013)

VE BİR TANE DE BİZDEN:
BİRKAÇ İYİ ADAM

Özellikle imaj meselesinin patlama yaptığı 90lı yılların ortasında, imajın kitabını yazan Yonca Evcimik’in projesi olarak ortaya çıkardığı iki gruptan (diğeri Çıtır Kızlar ve onları da GIRL BAND konusunda ele alıcam) erkek tarafı. Çıktıklarında resmen ikiye bölünmüştü müzikseverler: bu girişimi en hafif tabirle "saçma" bulanlara karşı “vaaaoov süperler” grubu. Baya ilgi çektiler vebaya konuşuldular ve –neyse ki- rüzgarları kısa sürdü. Türkiye’nin ilk boybandi olarak lanse edilen (Cem Yılmaz’a selam olsun) bu grup, iki tekli ile bugün bile bir kesimin hafızasında yer alıyor. Hem dans edip hem de şarkı söyleyen bu gruptan Aytunç Bentürk daha sonra esas işi olan dansçılığa dönerken, Faruk Kurukaya müzikte besteci, söz yazarı ve şarkıcı olarak varlığını sürdürüyor. Diğerleri ne yapıyor ne ediyor hiç bilmiyorum.

Aktif yılları:
1996-1999
Üyeleri:
Murat İnce
Aytunç Bentürk
Hakan İlban
Faruk Kurukaya
Ogün Özkutlu
Mehmet Özdemir
Albümleri:
Birkaç İyi Adam (albüm) (1996) Tekli/RAKS Müzik
Çıtır Kızlar (albüm) (1998) Tekli/RAKS Müzik
Alırım Akıllarını (albüm) (1999)


BOYBAND’ler yazımı burada bitirirken bir noktaya barmah basmak istiyorum sayın okuyucu. Bu liste sadece imajları ve pr çalışmaları ile “boyband” unvanı verilmiş grupları içeriyor. Yoksa tümü erkeklerden oluşan her gruba “boyband" denmez takdir edersiniz. Mesela düşünsenize “Metallica” bir boyband mi allasen? :) Bu ayrımı belirtmek isterim ki, neden şu yok, neden bu yok demeyin :). Boyband, daha sentetik üretilmiş, daha sentetik müzik yapan, çoğu prodüktörlerce bir araya getirilmiş imaj gruplarıdır, diyerek tanımlamamı yapıp huzurlarınızdan ayrılayım. Bu yazının akabinde ele alacağım GIRL BAND mevzuunu da takip etmenizi öneririm. Saygılar efenim...  

28 Aralık 2013 Cumartesi

ALDIM, DİNLEDİM, YAZDIM - AYSEL'İN - AYSEL GÜREL SAYGI ALBÜMÜ

Müzik Dünyasının Aykırı ve Belki De Bu Yüzden En Normal Kadını Aysel Gürel'e Adanmış Saygı Albümü

Aslında bu yazı fazlasıyla gecikmiş yazı. Zira bu yazıda yazacağım albüm çıkalı aylar oldu, ama ne yapsam da kelimelerimi toparlayıp bu albümü en iyi şekilde ifa edebilirim diye kafa yorduğumdan ancak hazmedip, toparlayabildim kafamı. Çünkü kolay değil, koskoca Aysel Gürel albümü elimdeki. O öyle bir kadın ki, şarkılar yazdığı kadar hakkında yazdıran, bir peyniri üç çocuğuna hak geçmesin diye cetvelle ölçerek kesen, yazan hep yazan, hayatı, insanları duyguları gözlemleyen ve bu duyguları gene ilhamını aldığı hayata, insanlara, doğaya iade eden, hayata uymaya değil, hayatı kendine uydurmaya ahdetmiş ve vefat edene kadar bu ahdından vazgeçmemiş, satırlara sayfalara sığmaz bir kadının albümü bu. Dünyaya verilmiş bir armağan ve ömrü boyunca ne kadar sevildiğini bilme şansına erişmiş şanslı bir kadın o. 2 yıllık bir bekleyişin ardından, müzik dünyasının aykırı ve belki de bu yüzden en normal kadını Aysel Gürel anısına yapılan bu albümle ilgili beni en çok sevindiren şeylerden biri, albümün gördüğü ilgi oldu. Öyle ki aylarca yaprak kıpırdamayan müzik marketlere hareket getirmesinin yanı sıra –her ne kadar favori yorumlarımdan biri olmasa da- Tarkan, Firuze ile albüm çıktıktan aylar sonra hala listelerde görmek mümkün. Mabel Matiz de albümde ön plana çıkan isimlerden oldu.

Albüm Haziran 2013’te DMC etiketiyle müzik marketlere girdi. Albümde 14 şarkı + 1 de Aysel sürprizi var. Dev kadın, akıllı deli Aysel’in anısına yapılan bu ikinci albümde gene Aysel’in sağlığında ve hastalığında en yakınında olan çoğu sanatçıyı görmek mümkün. Sezen Aksu, Tarkan, Ajda Pekkan, Sertab Erener, Ata Demirer, Ayşegül Aldinç, Levent Yüksel, Aşkın Nur Yengi, Yaşar, Yasmin Levy, Emre Altuğ, Ayla Çelik, Mabel Matiz, Eda&Metin Özülkü gibi müzik dünyasının en iyi sesleri birer Aysel şarkısı yorumuyla bu albümü oluştururken, albümün açan Aysel'in son zamanlarında mırıldanırken kaydedilerek albüme giren J'attendrai melodileri daha albümün açılışında insanın içini cız ettiriyor. Albümün her albüm gibi artıları ve keşkeleri var tabi ki. Onlara bir kez de ben değinmek istedim. Neyse ki artılar, keşkelerden daha çok, bu yüzden keşkeler sadece birer naçizane öznel tespit gibi kalıyor.

Şarkılara bakıldığında, Sezen Aksu şarkılarının ağırlıkta olduğunu görüyoruz. 14 şarkıdan 8’i daha önce Sezen Aksu tarafından seslendirilmiş şarkılar. Albümü açan Sır  şarkısını Sertab Erener’in sesiyle tanımıştık. Sezen yorumu gene aynı güçte, ancak Sezen’in yorumu çok iyi olmakla birlikte sesini çok fazla yormuş ve yer yer çok bağırması yoruyor. Aysel’in ardından gelerek aslında Aysel’in kendisi olan Efsane Kadın’ın hikayesini Sezen yorumuyla dinlemek boğazınızı düğüm düğüm ediyor ve şarkının finalindeki Aysel yorumu son darbeyi vurarak sizi darmadağın ediyor.

Albümün en şaşırtan ve hoşuma giden yorumlarından biri Ajda Pekkan’a ait. Aşkın Nur Yengi’nin 1991 yılı çıkışlı Hesap Ver albümünün en çılgın şarkılarından biri olan Ayıpsın Ayıp Ajda Pekkan yorumuyla hem şaşırtıcı hem de enerjik bir havaya bürünmüş. Ajda'nın bu şarkıdaki yenilikçi, her zaman yenilenen, dinamik yorumunu dinleyince, boşa Süperstar olmadığını anlıyor, hayran olmaktan kendinizi alamıyorsunuz. Başka seslerde belki eğreti durabilecek sözleri Ajda incelikli bir ustalıkla kendi üzerine dikip biçmiş ve yorumuyla değme genç popçuya gene ders vermiş. (Bu şarkıda Aysel Gürel’in “Ayıpsın Ayıp” derken, ince nüktedan bir seslenişi çağrışır aklımda, sanki sevgilisine bir ‘hayvan’ ismiyle çağırmak yerine bir harf farkıyla güzel bir manevra yapmış gibi, zira şarkıdaki sevgilinin yaptıkları, aklımda net onu çağrıştırdı.)

Gene Sezen Aksu yorumuyla bildiğimiz ve bir iki sene önce Gülşen'in de söylediği Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam bu albümde Sertab Erener yorumuyla bulunuyor. Sertab, sesini çok yormadan söylerken şarkıyı, kulağımda Sezen’in “Bin defa taşaaaar" nidasını duymamanın yarımlığı var. İz bırakmadı. Ne yükseliyor ne alçalıyor. Kötü değil, ortada bir yorum.

Albümde şarkıcısına en çok yakıştırdığım yorumlardan biri Ayşegül Aldinç’in Yolun Başında yorumu oldu. Zaten çok sevdiğim bu şarkının, Ayşegül yorumu, orta yaşlarını sürmekte olan bir kadının duygularını alıyor, şarkıyı üç kat büyütüyor. Sanki Ayşegül için yazılmış bu şarkı, giden sevgilinin ardından kendini avutmaya çalışan kadının sitemini, serzenişini, yeni başlangıçlara kendini kapamayışını ve umudunu naif, usul usul ve aynı zamanla güçlü bir şekilde anlatıyor. Aklımda o şarkıdaki kadının içinde bulunduğu durumu canlandırabiliyorum ve bunu çok seviyorum.
 
Aysel’in klasiklerinden Sezen hiti Ünzile, Aşkın Nur Yengi ile karşımıza çıkıyor. Şarkının sürprizi çocuk korosuyla birlikte söylenmiş olması. Bu şarkıyı daha bir iki sene önce Güldünya şarkıları albümünde Şebnem Ferah söylemişti. Keşke bu şarkı yerine başka bir Aysel şarkısı girseydi albüme, Aysel denilince ilk akla gelen şarkılarından biri olan bu şarkı çok fazla söylendi ve sürprizi kalmadı. Buna Aşkın Nur Yengi’nin son derece sade, duru güzel ancak bir yenilik getirmeyen yorumu eklenince, albümde iki kere dinleme isteği yaratmıyor. Daha ön plana çıkamamış bir şarkı olabilirdi Aşkın’a.

Yaşar tam da yaza yakışır bir yorumla albümde yer alıyor. Bu albümde sağlığında Aysel Gürel ile yolları kesişmemiş üç şarkıcıdan biri olan Yaşar, aileye dışardan gelen bir misafir gibi dahil olmuş albüme. Yaşar’ın Nilüfer’in Yine Yeni Yeniden'ini söyleyeceğini ilk duyduğumda, "neden o şarkı" demiştim, çünkü bu kadın ağzına yazılmış bir şarkı gibi gelir bana. (Ne bilim, bir erkek sevilmek için bu kadar yana yakıla dil dökmez bence :) ) Ancak hareketli, kıpır kıpır ve tam Yaşar şarkısı haline gelmiş bu şarkı, gitar melodileriyle Divane Yaşar’dan beklenen yaz ateşini hissettiriyor ve birkaç cümle önce yazdığım düşünceleri silip süpürüyor. Bir tek kulağımın yakalamaktan hoşlanmadığı “Seni hep kollarımda” kısmı geldiğinde kulağım Nilüfer yorumunu arıyor. Albümün en iyilerinden.

Yasmin Levy yorumu ile Sevda albümün sürprizlerinden biri. Bilen bilir. Yasmin Levy sık sık bu topraklara gelir, Türkiye hayranıdır, hatta İbo Show'a çıkmışlığı vardır. Sezen Aksu klasiği Firuze son albümünde İspanyolca sözler ve bambaşka bir ton ve yorumla yer alır (İşte farklı yorum oydu beklediğim, Yasmin Levy yorumu yani. Tarkan örneğine geri dönüyorum, Belki Tarkan için dikilmiş bir elbise değildi Firuze ve o yüzden sevmedim). Sesindeki ağlamaklı tını ve haykırış, dilini anlamasanız bile sizin içinize dokunur. Bu şarkı Nükhet Duru'nun “Sevda” albümüne adını veren bir şarkı. Yasmin Levy sözlerini İspanyolca’ya çevirip seslendirmiş bu şarkıyı. Yasmin Levy’nin ağlar gibi söylemesiyle ve ses oyunlarıyla aşk acısını iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

Albümün en eski şarkısı olmakla birlikte, en yenilenmiş ve bence en başarılı yorumu ise Ayla Çelik’ten Olacak Olacak oldu. Çok sevdiğim rahmetli Ayla Dikmen’in Göz Bebeğim (1979) plağında yer alan şarkı eski ve bilinirliği nispeten az olduğu için yeni bir şarkıymış hissi veriyor. Buna Ayla Çelik’in güzel sesi, dinamizmi, enerjisi, şarkının düzenlemesi ve eski zamanların nostaljisine de göz kırpan yorumuyla albümün 1 numarası olmayı hak ediyor.Ayla Çelik, Aysel’in en yakınlarından biri olarak, Aysel’e yakışır bir yorum getirmiş. Sanıyorum Aysel duysa, "Ben bu şarkıyı sana yazmışım" derdi. Keşke bu şarkıya klip çekilseydi.


Albümün bir diğer şaşırtıcı derecede güzel yorumu Mabel Matiz’in Sultan Süleyman yorumu oldu. Sezen Aksu’nun ’88 albümünde yer alan bu hareketli şarkı, Matiz’in akustik yorumunda slov bir balada dönüşmüş ve enfes olmuş. Mabel Matiz yeni neslin en dikkat çekici ve favori isimlerinden biri. Her ne kadar ses rengini dinlenemez bulsam da, bu şarkıda çıkardığı yorum ve düzenleme alkışlanası, hakkını vermek lazım. Dünyanın gidişatına, bitişlere, yitişlere, gidişlere, hasrete, kısacası toz pembe hayaller dünyasının karşısındaki gerçek dünyaya dair her duyguya Mabel Matiz'in yorumuyla aklından geçenleri yansıtırcasına kattığı duygu eklenince başarı kaçınılmaz oluyor.

1945 Aysel’in toplumsal olaylardaki duyarlılığını da en güzel gözler önüne seren şarkılardan biri. Aysel’in 1945 yılında Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombaları kurbanlarına ithafen yazdığı ve Sezen albümlerinden Sen Ağlama'da yer alan şarkı, aslında iç acıtıcı bir dramı konu ederken, albümde yanlış maalesef yanlış düzenleme kurbanı olarak disko pop şarkısı olarak duygudan uzaklaşmış ve sesleri ve yorumlarıyla müzik camiasında ayrı bir saygınlıkla anılan Eda-Metin'in yorumu da kurtaramıyor. Şarkının ne dediği ikinci plana atılması bir yana, üstelik bir iki yerde şarkı sözlerinin yanlış söylenmesi de cabası. (“Öp incilenen gözyaşları kurusun inançlarında” satırının “Hep incilenen gözyaşları…” olarak söylenmesi gibi. Aslında bu şarkı akusttik ve slov olarak söylense Eda’nın güzel sesinde ne de güzel parlardı. Ya da “Bu Gece Beni Düşüneceksin” şarkısı ne güzel bir Eda-Metin düeti olurdu.

Albüm şarkıları hakkında genelde olumlu bir düşüncem oluşsa da, bazı başarısız bulduğum yorumlara da değinmeden edemeyeceğim.


Levent Yüksel’in Ben Her Bahar Aşık Olurum yorumu ise kusura bakılmasın ama bırakın Bahar enerjisi vermeyi, insanın içindeki enerjiyi emip alıyor. En deli dolu insanı kahırlara sürükleyen bir ağdalı söyleyiş ve düşük enerjiyle, şarkının orijinalindeki “taşar içimden ruhum” kısmı, Levent  Yüksel yorumunda resmen “ruhumu teslim ediyorum” olmuş.
 
Ata Demirer’in Sitem yorumu, Ata Demirer’i bir türlü solist olarak kafamda oturtamadığım için dinleyemediğim bir yorum oldu. Zira albüm nağmeleri başladığında kafamda Ata Demirer değil de, skeçlerinde canlandırdığı ünlülerden biri canlanıyor, bu yüzden şarkının ne duygusuna ne ruhuna girebiliyorum.

Herkesin bayıldığı Tarkan yorumuyla Firuze de, albümde beni sarmayan şarkılardan. Çünkü orijinaline yeni hiçbir şey, hiçbir hava katmadan, söylemiş ve çıkmış bir havası var. Sanki görevimdi, yaptım ve bitti misali. Altyapılar aynı, yorum aynı, enstrümanlar aynı, bu haliyle orijinalinin kötü bir karaokesi olmuş gibi. O zaman orijinalini dinlerim ben, ne gerek vardı, dedim. Oysa Tarkan’ın yeniden yorum konusunda nasıl mucizeler yaratabildiğini ve bir şarkıyı orijinalini bozmadan nasıl yükseltebildiğini daha ondan birkaç ay önce çıkan Orhan Gencebay albümündeki Hatasız Kul Olmaz yorumunda görmüştük. Bu anlamda Tarkan yorumu hayal kırıklığına uğrattı beni. Tabi ki Tarkan faktörünün de olması sonucu bu yorum çok büyük başarı kazandı, öyle ki albümdeki tek öne çıkan parça oldu bile diyebiliriz.

Albümün en iyileri: Ajda Pekkan, Ayşegül Aldinç, Yaşar, Yasmin Levy, Ayla Çelik, Mabel Matiz

Albüm kapağındaki resmin ilham alındığı ünlü fotoğraf
Albümle ilgili keşkeler:

Keşke bu kadar fazla Sezen şarkısı olmasaydı. Zira 14 şarkıdan 8’i Sezen’den olunca bir nevi Sezen Best Of'u gibi olmuş. Halbuki Aysel’in başka şarkıcılara verdiği bir dolu şarkı daha vardı. Evet, Sezen şarkıları Aysel sözlerinin çok güzel bir vitrini ancak şarkı sayısı az olduğu için, yarıdan fazla Sezen şarkısı olmasıyla dengeli bir şarkı dağılımından söz edilemiyor.

Keşke zaten çok fazla gündemde olan ve şaşırtmayan şarkılar yerine birkaç sürprizli ve “aaaa bu da mı  Aysel’indi” veya “aaa bu da vardı sahi” dedirten şarkılar eklenseydi, heyecan faktörü daha yüksek olurdu. Mesela projenin daha adını duyduğumdan bu yana keşke olsaydı dediğim Bu Gece Beni Düşüneceksin, Her Sevda Bir Veda, Saklanma, Dünya Tatlısı, Abone, Eğrisi Doğrusu, Tılsım, Şöyle Yürekli Bir Sevda, Dayanamıyorum, Yoksun Sen, Bırak Ellerimi, Gözlerinde Son Gece…

Keşke bazı şarkılar olmasaydı. Mesela Ünzile yakın zaman öncesinde Şebnem Ferah tarafından söylenmişti, ya da Ne Kavgam Bitti Ne Sevdam  Gülşen tarafından seslendirilmişti. Aynı şekilde, bazı şarkılar da bazı yorumculara gitmeseydi. Tarkan’ı, Ata Demirer’i, Levent Yüksel’i ve Eda Metin Özülkü'yü yorumladıkları şarkılara oturtamadım mesela.

Keşke Kapak tasarımı biraz daha özenli olsaydı, Aysel’in fotoğrafından resme dönüştürülmüş albüm kapağında bakan Aysel Gürel’in bakışı, cin bakışlı, hayat dolu, zeka küpü Aysel’imizi pek yansıtmıyor malesef.

Keşke Emre Altuğ, Ah Mazi’de şarkının aslında en önemli kısmı olan şiiri atlamasaydı ve bir de şarkının sözünü yanlış söylemeseydi.("Bir nezaketli ince söz duyar da belki", "Bir nezaket bir ince söz duyar da belki diye geçiyor")

Keşke bu kadar emek harcanmışken daha fazla şarkı olsaydı, hatta 2 cd olsaydı ve daha fazla sanatçı yer alsaydı. Gözlerim özellikle birkaç sanatçıyı aradı, zira Aysel’le bağlantılarını ve yakın ilişkilerini bildiğim bazı önemli isimler yoktu. Albümde görmeyi çok isterdim dediğim isimlerden bazıları: Zerrin Özer, Yonca Lodi, Nilüfer, İzel, Jale, Asya, Aylin Aslım, Burcu Güneş ilk aklıma gelenler.

Keşke Aysel’in programları ve belgeseli vs. ve daha önce görmediğimiz Aysel’i gösteren, röportajları ve klipleri de içeren bir DVD ile birlikte çıksaydı. Albümdeki şarkıların hikayesi, bilgileri, şarkıların çıkış/yazılış yılları da eklenseydi. Aysel fotoğrafları süsleseydi sayfaları.

Sonuçta albüm her yönüyle Aysel’e ve tüm Ayselseverlere yakışan ve 2 buçuk sene süren emeklerin karşılığını alarak eminim bizleri yukarıdan izleyen Aysel'in de yüzünü güldüren bir albüm oldu.

İyi ki Aysel’imiz bu topraklarda yaşamış ve bizlere bu şarkıları bırakmış. Son söz olarak, en büyük alkışlar albümün yapımcısı Murat Yıldırım'a ve albümün her şeyiyle ilgilenen Mehtap Ar'a gitmeli... Aysel’im gittiğin yerde mutlu ol, mirasın emin ellerde…

AYSEL HAKKINDA DAHA ÖNCE YAZDIĞIM YAZI İÇİN: AYSEL GÜREL'E...



24 Aralık 2013 Salı

Bir Ace Of Base Yazısı...

Yeni Başlayanlar ve Nostalji Yaşamak İsteyenler İçin 
Ace Of Base Dersleri
 
Bugün kendime tatil verip, benim çocukluk ve ilk gençliğimin efsanelerinden birini anlatıcam. Ne zaman albümlerini dinlerse dinleyeyim aynı keyfi hep duyduğum ve aynı zamanda beni tuhaf bir nostaljiye salan bir gruptan, Ace of Base'ten şarkılar yayınlayıp, yeni başlayanlar ve o zamanları yaşamak isteyen azılı Ace of Base hayranlarına bir de özet geçmeye karar verdim. Az yazı çok şarkı olarak planladığım bu yazı şimdi sizlerin huzurlarınızda…


 Efenim 90’lı yılların fenomen gruplarından Ace of Base İsveç kökenli 3’ü kardeş 1’i sevgili kontenjanından kurulmuş ve 90’lı yılları kasıp kavurmuş dance pop grubu. Son durumları hakkında bilgi vermeden birkaç bilgilendirme yapayım:


- İlk albümleri 1992 yılı çıkışlı Happy Nation ile dünya çapında fenomene dönüşen, Malin nickli Linn (grubun sarışını), Jenny, Buddha lakaplı Ulf (Malin‘in aşna fişnasıydı) ve Joker lakaplı Jonas‘tan (kızların abisi) oluşan grup şekil itibariyle 70‘lerin Abba‘sının 90‘lardaki reenkarne olmuş hali gibiydi. Happy Nation albümüyle deli bir ilgiyle karşılanmış ve dünya çapında şöhrete kavuşmuşlardı. Milyonlarca satan albüm özellikle All That She Wants gibi hitler ötesi, bugün bile herkesi oynatabilen bir parçaya sahipti. Disco pop tarzında bol beatli bu albümden, Happy Nation, The Sign, Wheel Of Fortune, Don‘t Turn Around gibi uluslararası alanda hit olan ve ödül üstüne ödül alan şarkılar çıktı. Sarışın Malin gerek fiziksel görünümü, gerekse güçlü sesiyle Ace Of Base‘in front girl’i ve en ses getiren üyesiydi. Bu nedenle Jjenny grupta yaşının da küçük olması nedeniyle biraz daha ikinci plandaydı. Bu dörtlü resmen 90’ları kasıp kavuran ilk albümleriyle deliler gibi ödüller topladılar, konserler verdiler, klipler çektiler...

- Tabi ki her şöhret olayı gibi, bu şöhret de sıkıntılarını beraberinde getirdi ve 2. albüme hazırlık
döneminde bir gece kızların evine hasta ruhlu bir Ace of Base fanı girip bıçakla kızların annesini yaraladı. Bu olay Malin için bir dönüm noktası oldu ve bu olaydan sonra gruptan ayrılış süreci başladı.

-1995 yılında ikinci albümleri The Bridge çıktığında, dünyada Ace of Base rüzgarları esiyordu. Dance pop tarzında olan ilk albüme göre bu albüm tam anlamıyla soft poptu ve bu albümle ünlerine ün, paralarına para, fanlarına fan kattılar, Malin bu albümde son kez Ace Of Base‘in resmi üyesi olarak tamamıyla göründü. Kliplerde görünüyordu, ancak o geceden sonra Malin uluslararası şöhretin yıkıcılığından dolayı geri plana geçmeye karar verdi ve Jenny grubun front girl‘i olarak ağırlık kazanmaya başladı. Bu albümden Beautiful Life, Never Gonna Say I‘m Sorry, Lucky Love, Ravine gibi hitler çıktı. Ravine şarkısı o korkunç gecenin üzerine yazılmış bir şarkıydı. gene bu albümdeki Strange Ways şarkısı Malin‘in gidişinin haberini verirken, fanlarına ve şimdiye kadar onu destekleyenlere bir teşekkür ve veda notu mahiyetinde bir şarkıdır.

-1998 yılında çıkan Flowers albümünü görenler kapakta Malin’i belli belirsiz bir siluet olarak gördüler, Malin artık konserlere çıkmıyor, vokallerde yer almıyor, kliplerde sadece arkadaki bir gölge olarak görülüyordu. Grubun ağırlığı artık büyümüş olan Jenny‘ye geçmişti. Bu albüm de saf poptu, Life İs A Flower, Always Have Always Will, bir cover parça olan Cruel Summer, Travel To Romantis gibi şarkıların çıktığı bu albümde Ace Of Base artık resmi olarak ilan edilmese de 3 kişiydi.


- Sonraki albüm 2002 yılı çıkışlı Da Capo‘ydu ve önceki albümlere nazaran Ace Of Base‘in yaygınlığı çok daha azalmıştı. Bu albümden Beautiful Morning ve özellikle Unspeakable şarkıları öne çıktı. Bu albümde de Jenny son kez Ace of Base üyesiydi.

- Derken Jenny evlendi, çocuğu oldu, iki de solo albüm yaptı, kitap yazdı, grubun erkekleriyle kavga edip sessiz sedasız gruptan ayrıldı, grubun erkekleri gruba iki tane playboy mankeni görünümlü kız alıp adlarını Ace.Of.Base olarak değiştirip Ace of Base‘i mahvetti ve sonra kızlardan biri ayrıldı, yenisi geldi ama o 90’ların Ace of Base‘inin yerinde yeller esiyor artık. Bu arada sadece bir buçuk albüm Ace of Base üyesi olan Malin hala grubun fanlarınca adından derin bir saygı ve sevgiyle bahsedilen üyesidir.


- Ace.of.Base en son 2009 ya da 2010 yılında The Golden Ratio diye yeni bir albüm yaptı.

All That She Wants bugün bile o çağa yetişememişlerin dilinde olan şarkıdır. Ace Of Base‘in artık nostaljik bir grup olarak adlandırılması, hem büyüdüğümü yüzüme vurmakta, hem de çıkış dönemlerine yetişmiş ve en şaşalı günlerini görmüş bir ace of base fanı olarak beni hüzünlere gark etmektedir.

Biz güzel şarkılarla büyüyen, güzel bir nesildik ve bu şarkılar bana hep o dönemlerimi hatırlatır.

Albüm Albüm Ace of Base klipleri burada:

HAPPY NATION (1992)

ALL THAT SHE WANTS



THE SIGN



HAPPY NATION



DON'T TURN AROUND


WHEEL OF FORTUNE



LIVING IN DANGER



THE BRIDGE (1995)

BEAUTIFUL LIFE



LUCKY LOVE (U.S.)



LUCKY LOVE (ACOUSTIC)



NEVER GONNA SAY I'M SORRY



STRANGE WAYS



RAVINE



FLOWERS (1998)

LIFE IS A FLOWER


ALWAYS HAVE, ALWAYS WILL


CRUEL SUMMER



TRAVEL TO ROMANTIS


DA CAPO (2001)

UNSPEAKABLE



BEAUTIFUL MORNING



THE GOLDEN RATIO (2009)

ALL FOR YOU