Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

20 Ekim 2012 Cumartesi

SONBAHAR'DA DİNLEDİM...


SONBAHAR ŞARKILARI…

Yaz mevsimin nihayet Ekim ortasında dönüp, yerini sonbahara bıraktığı bugünlerde, bir süredir bekletmekte olduğum yazımı artık yayınlamanın vaktidir deyip, size güzel bir sonbahar gününde, sonbaharda dinlenebilecek şarkılardan bir liste yaptım sevgili postdaş. Bu şarkılar benim her sonbaharda başucu şarkılarım oldular ve kimi zaman yanında bir fincan kahve kimi zaman bir kadeh şarapla eşlik ettiler yalnızlığımda ya da dost sohbetlerinde… Tavsiyem bu yazıdaki şarkıları dinlerken bir fincan kahve almanız.

1) Listemin ilk sırasında, ilk kez duyduğum 1990 yılından beri vurgunu olduğum canım Zerrin Özer’in içime işleyen sesi ile HER SONBAHAR var. 1980 yılında çıkardığı hit fabrikası "Sevgiler" albümünün (ki Zerrin hiti “O Yaz”da bu albümdedir) en sağlam şarkılarından olan Her Sonbahar bir Bora Ayanoğlu başyapıtı. Bu şarkıyı ilk kez dinlediğim programda (“Zerrin Özer ile Grafik”), Zerrin Özer programda bu şarkının o sıralarda eniştesinin vefatına denk geldiğini ve bu yüzden stüdyoda sözleri okurken bir hayli duygulanarak ve ağlayarak okuduğunu anlatmıştı. Zerrin bu şarkının A ve B kısmını o kadar naif ve kırılgan bir sesle söyler ki her seferinde, üzerinden yıllar geçmiş olmasına ve şarkıyı binlerce kere dinlemiş olmama rağmen hala boğazımı düğümler bu şarkı. Nakaratta ise gümbür gümbür sesiyle yıkar geçer. Bora Ayanoğlu'nu ise anmadan geçmemeli. O büyük ustanın kalemi mükemmel bir sesle ancak böyle mükemmel bir kombinasyonla buluşabilirdi. İYİ Kİ ZERRİN VAR dedirtir. Bu şarkı, bu hayattan göçüp gitmiş sevdiklerimize de bir veda, bir avunmadır. Canım Zerrin’imin sesine ruhuna sağlık. Allah’ım uzun, sağlıklı ömürler versin…
Hayatımdaki o son yaprak da düşerken yere,
İnan yaşıyorum hala gözlerinin renginde,
Bir ayrılık rüzgarı eserken kalbime,
Biliyorum bir vedadır bana şu yağan yağmur

Sussun saçıma esen delice rüzgar sussun,
Düşmesin sararan şu yapraklar bir bir
Sarıl boynuma inerken sensiz geceler,
Öpecek dudağımdan yine yalnızlık benim
Havada yağmur, gözlerde yaşlar
Olmasa, esmese rüzgar
Düşecek senden, düşecek benden
Her sonbahar bir yaprak

Uyutacak göğsünde beni sensiz geceler,
Kulağımda bir ninni ismini heceler,
Gülüp ağladığımızo sabahlar olmayacak
Bir anı kalacak ayrılık şimdi

Havada yağmur, gözlerde yaşlar…



2) YAŞAR – YAPRAĞIN KADERİ: Hep derim ki, sonbahar sanatçısı dendiğinde akla gelen ilk sanatçı Yaşar. Her ne kadar yaz mevsimini dilinden düşürmese de, ben hep Yaşar’ı sonbahar sanatçısı olarak adlandırırım. Belki şarkılarında anlattığı duyguları sonbahara yakıştırdığımdan, belki de sonbaharda çıkan albümlerinin en gerçek Yaşar albümleri olmasından kaynaklı, bilmiyorum ama Yaşar benim için sonbahar mevsimini ifade eder. Güzel bir hüzün ve melankoli hissettirir, sonbaharda Yaşar dinlemek, bu nedenle listemde benim için çok özel olan bu şarkının olması gerekiyordu. Bu şarkı, Yaşar’ın 2001 yılında çıkardığı Masal albümünün üçüncü şarkısı. Albümde 10. yıl marşımdır yazar. Çok sahicidir, vurucudur, biten bir aşkın ardından kalan tarafın artık bitişi kabullenişi ve isyanı vardır şarkıda. Bu şarkıya klip çekilmemesini çok anlamlı buluyorum, zira bu şarkıyı dinlerken ben kafamda binlerce klip çekiyorum, gerçek bir klibi asla aratmayacak ya da o büyüyü gerçek klipte bulamayacağımı düşündüğüm. Bu şarkıyı benim için çok özel yapan unsurlardan biriyse, geçen mayıs ayında kaybettiğim manevi kardeşim Osman Büger’in şarkısı olması. Bu şarkı bizim çevremizde Bu şarkıyı bu kadar sene ayrılık şarkısı olarak dinledikten sonra,Osman’ın vefatıyla bu şarkı Osman’la ayrıldığımız ve kavuştuğumuz şarkı oldu bizim için.

Ağlayan gözlerinden ben mi damlıyorum
Süzülüp akan yoksa ben miyim
Belki çok sonbaharlı bir özlem bu
Yaprağın kaderi düşmekmiş

Gözbebeklerinden martılar uçuyor
İçinde beyaz bir hüzün uluyor
Vazgeçmek elimde değil gerisi boş
Yaprağın kaderi düşmekmiş

Bir damla gözyaşın
Karışsa sularıma
Beyaz eder

Her zaman böyle bitimsiz ol
Kimi zamanda öyle hüzünlü
Hoşçakal diyor gözler ahh
Yaprağım düştün mü

3) DENİZ SEKİ – BU ŞEHRE SONBAHAR GELDİ: 2005 yılındaki enfes Aşk Denizi albümünün en sıkı slovlarından ve mevsime en uygun şarkı denildiğinde akla ilk gelen şarkılardan. Bu şarkı Deniz Seki’nin yormayan, sade, naif yorumuyla birleşince komple bir yalnızlık ve melankoli havası veriyor ya, o duyguyu seviyorum Deniz Seki’nin çoğu şarkısında duyduğum gibi. Deniz Seki yaşadıklarını ve gözlemlediklerini şarkılarda en iyi ifade eden kişilerin başında geliyor, bu şarkıda Deniz’in bu şarkıları hangi duygularla yazdığının empatisini kurabiliyorum. Sanırım bu yüzden seviyorum Deniz Seki şarkılarını, empati kurabiliyorum sözlere bakınca, ve bunu yapınca da kendim hissetmiş gibi oluyorum, daha çok etkiliyor. Neyse fazla laf kalabalığı yapmadan bırakalım kendimizi Deniz Seki’nin kulak okşayıcı sesine…

Galiba içim buruk
Hüzün dolu saatler
Ben biraz donuk
Tarif de edemiyorum aşkı size
Bu bana tanrıdan bir ceza

Sorma sorma
Elimde değil ki
Çare yok aşkta

Bu şehre sonbahar geldi
Ben ve yapraklar
Konuşmasam bile beni anlar
Bütün ağaçlar
Süzüldü içimde
Saklı kalan yıllar
Bir tek ama bir tek
Sen oradasın

4) SEZEN AKSU – SONBAHAR: Bu kadar slovdan sonra, biraz hareketlenmenin vaktidir sayın postdaş, zira zaten ağlanacak çok şey varken, bari burada biraz soluklanalım değil mi? 1986 çıkışlı GİT albümünün orta tempo ile hareketli arası bu şarkısının sözleri Aysel Gürel’e Müzik ve Düzenlemesi Onno Tunç’a ait. Bu şarkıda, artık büyümekte ve gerçekte olan biteni ve o olan bitenin hiç de toz pembe olmadığının farkına varmaya başlayan bir kişinin hissettikleri vardır. Şarkıdaki kişi hayallere dalıp çocukluğuna uzanmakta, o zamanın saflık ve temizliğinin “en sonbahar” olduğunu dile getirerek bun fark etmenin üzüntüsünü taşır şarkıda. Zira eskiden “bir varmış bir yokmuş diye başlardı bütün masallar” oysa şimdi “o masum ve daha bozulmamış rüyalar” yoktur. “O çiçekten yılları en sonbahardır” Şarkı bir daha tekrara girmeden, başlar ve biter, hala başucu şarkılarımdandır, adeta bir öykü kitabı okudukça okuyasım gelir benim de…

Alır gider beni sarı rüzgarlarıyla sonbahar
Gelir anılardan bir davet, çocukluğum canlanır
Bir varmış bir yokmuş diye başlardı bütün masallar
Hani nerde o masum ve daha bozulmamış rüyalar

Sedef sedef olur açardı nilüferler
Ve kanatları tülden fildişi kelebekler
Bir martı misali tek başıma uçardım
Hani nerde üstünde uçtuğum mor denizler

Sevgiden saygıdan bir altın kafes ördüm
İnançlarım kilit kilit oldu üstüme
Aşıp bedenimi bendeki beni gördüm
Hani nerde uğrunda azaldığım değerler
Ellerim soğuk şimdi, üşüyor dudaklarım
Göğsüme düştü başım, o çiçekten yıllarım
En sonbaharmış...

5) CANDAN ERÇETİN – ONLAR YANLIŞ BİLİYOR: Candan Erçetin’in 1997 tarihli 2. albümü Çapkın’da yer alan şarkının sözleri Sinan kod adlı söz yazarına, müziği Candan Erçetin’e ait. Bu şarkıda bir ayrılık sonrası şarkıdaki karakterin kendine eleştirisi var. Bu kişi belki destek olmak için belki de ayrılığa karşı tarafın neden olduğunu düşündükleri için şarkıdaki kişiyi avutmaya çalışıyorlar, ancak şarkıdaki kişi ne yaptığının farkında –bunu şarkıda açıkça belirtmiyor- ve bunun suçluluğunu yaşıyor. Candan Erçetin’in şarkılarını güzel yorumunu ise yorucu bulurum. Sesi çok güzel ve kusursuzdur, ama dinlerken yorar insanı, en azından beni. Ama bu şarkı Candan’ın çok bağırmadığında daha güzel söylediğini kanıtlar. Bu şarkının klibindeki işaret dili ayrı bir anlamlıdır. Daha önce kimsenin aklına gelmemiş, kliplerde işitme engelliler için böyle bir hoşluk yapılması. Çok etkilemişti beni, hatta zaman zaman bu şarkı bir yerde çaldığında o kısımda o işaret dilini yapmaya çalışırım.


Puslu soğuk hava
Dökülen yapraklar
En sevdiğim mevsimdi
Sarı sonbahar, artık değil

Kalbimde hüzün
Aynada üzgün yüzüm
Beni tanıyanlar
Buna birisi sebep diyor, susuyorum

Yaptığım bir çok şeyin
Hiçbir amacı yok
Fotoğraflar çekmecede
Anılarım direniyor

Arkadaşlar nefretle
Buna o sebep diyor
Bir ben gerçeği biliyorum
Ve gizlice ağlıyorum

Onlar yanlış biliyor
Kimsenin suçu değil bu
Onun suçu değil bu
Kader oyunu değil bu
Bu benim suçum


6) TEOMAN – İSTANBUL’DA  SONBAHAR: Teoman’ın nevi şahsına münhasır şarkılarından biri. Diskografisindeki en sade ve sadece yorumunu dinleyebildiğimiz şarkılarından biri. Teoman genelde isyankar ve bağırmayı seven bir şarkıcı iken, bu şarkıyı olgunluk çağına girmiş bir yorumla söyler. Şarkının böyle usul usul söylenmesi çok etkiler beni. İstanbul ve yalnızlığı anlatır bir adamın gözünden. 2001 çıkışlı Gönülçelen albümünde yer alan şarkı, direkt Sonbahar şarkısıdır. Teoman şarkılarının başka şarkıcılarca seslendirildiği 2007 çıkışlı “Söz-Müzik Teoman” albümünde Nil Karaibrahimgil de şarkıya enfes bir yorum katmıştı.


Mevsim rüzgarları ne zaman eserse
O zaman hatırlarım
Çocukluk rüyalarım
Şeytan uçurtmalarım

Öper beni annem yanaklarımdan
Güzel bir rüyada
Sanki sevdiklerim hayattalarken hala

Akşama doğru azalırsa yağmur
Kız Kulesi ve Adalar
Ah burda olsan çok güzel hala
İstanbul'da sonbahar

Her zaman kolay değil
Sevmeden sevişmek
Tanımak bir vücudu yavaşça öğrenmek
Alışmak ve kaybetmek

İstanbul bugün yorgun
Üzgün ve yaşlanmış
Biraz kilo almış
Ağlamış yine, rimelleri akıyor

Akşama doğru azalırsa yağmur
Kız kulesi ve adalar
Ah burda olsan çok güzel hala
İstanbul'da sonbahar

7) BURAK KUT – SONBAHAR: Burak Kut’un başarısız albüm denemelerinden sonra tabiri caizse fırtına gibi dönüş yaptığı enfes şarkı. Hatta dizi müziği olarak da kullanılmış ve iki farklı klip çekilmişti. 2007 tarihli Komple albümünde yer alan şarkı, 90’lardaki Burak’ı hatırlatması bakımından önemliydi. Hatırlattı da, ama gerisi gene gelmedi. Bunda değişen müzik şartları ve dinleyici kitlesinin yanı sıra Burak Kut’u gerek yanlış şarkı seçimleri gerekse geri planda kalmış olması tercih etmesi söz konusu olabilir. Neyse Burak Kut iyi sestir ancak bu işte kalıcı olmak için iyi sesin yanında azıcık hırs, iyi şarkı seçebilme kapasitesi ve kendini iyi sunabilme/pazarlayabilme becerisi yatar. Burak Kut bu saatten sonra ancak kendi düzeninde bir denge tutturur, zira 90’lardaki popülaritesini yakalaması çok zor. Bu şarkı klasik bir ayrılık şarkısı, sonbahar mevsimini biten bir aşkla ilişkilendiriyor. Üyük ilişkiler yaşarız, hiç bitmeyecek sanırız, ama hayatın ailesi içinde ayrılık hep pusuda bekler. Bir aşk hikayesi temelinde hayata dair göndermeler ve bir kabulleniş var.

Sonbaharı bu belki de aşkın
Alışmak çok zor, ah bu yalnızlık
Yalana döndü, kurtulamadık
Farkında olmadan sana alıştım
Sen başka yerde ben başka yerde
Soluyoruz vay aman
Başka dünyada başka rüyada
Yaşıyoruz o zaman
Hayatın kendisi bu
Her şey varmış içinde
Yollar ayrılıyormuş
Deli gibi sevsen bile...

8) KAYAHAN – VE SENİN SEVGİN: Kayahan’ın önce 1981 yılında plağa okuduğu daha sonra İskender-the Muhteşem-Paydaş’ın yeni düzenlemesi ile 1992 çıkışlı şahane albümü Odalarda Işıksızım’da seslendirdiği, pek gündeme gelmemiş bu şarkısı, giden sevgiliyi bekleyen bir kişinin umutlu bekleyişini anlatıyor. Mevsim dönüp güneşli günler giderken, şarkıdaki kişinin de güneşi batıyor içinde ve içsel bir sonbahara giriyor. Güneşin ışıkları ısıtmıyor artık, dışarıda sonbahar, gönlünde sonbahar, göçüyor kuşlar, göçüyor kuşlar… Kayahan’ın en samimi, en sahici şarkılarındandır. Belki o zaman gerçekten hissettiği şeyleri yazdığı için. Özellikle 2000’li yıllardaki sıfır samimiyet Kayahan şarkılarını görünce, bu şarkıları yazan Kayahan başka bir evrenden gelen Kayahan mıydı diye düşünmeden edemiyorum. Bu şarkıyı yazan kişi ile atıyorum Gönül Sayfam gibi bayığın bayığı bir şarkıyı yazan aynı kişi olamaz… Velakin Kayahan 2000’li yıllarda  ilk güler yüzlü, sevimli, babacan şarkıcı imajını yerle bir tabiri caizse, ama bu yeni samimiyetsiz ve ne oldum delisi adamı kimse sevmedi. Ben gene 90’lardaki Kayahanlardayım ve sonbahar geldiğinde bu şarkı benim başucu şarkılarım arasındadır. Çok etkiler beni….

Bir geçen yazın sonrası
Sonbahar sancısı
Nartanem
İçimde bitmeyen aşkların
Yarım kalan şarkısı
Nartanem
Güneşin ışıkları ısıtmıyor artık
Geceler hergün daha uzuyor
Nartanem
Dışarda sonbahar
Gönlümde sonbahar
Göçüyor kuşlar
Yanar ateşler dağlarda
Nartanem
Ve senin sevgin gönlümde
La la la..

Bir geçen yazın sonrası
Sonbahar sancısı
Nartanem
Dışarda sararan yaprakları
Kovalıyor rüzgarlar
Nartanem
Ne zaman ne zaman
Geleceksin sen
Ne zaman kavuşmak sana
Nartanem
Dışarda sonbahar gönlümde sonbahar
Ne zaman ne zaman
Ne zaman ne zaman
Yanar ateşler dağlarda
Nartanem
Ve senin sevgin gönlümde
Yanar ateşler
Ve senin sevgin gönlümde
La la la....

9) ZEYNEP ALASYA – SONBAHAR: 2008 yılındaki en ses getiren ancak ömrü fazla uzun olamamış dizilerden Bahar Dalları’nın müziği olan bu şarkının sözleri Gökhan Zincir’e, müziği: Alp Yenier’e ait. Zeynep Alasya benim için özel seslerdendir. Okan Bayülgen’in programında ilk kez Suskun parçasını dinlemiş ve 2000’li yıllarda nihayet dinleyebileceğim sesi bulduğum için sevinmiştim. Bu şarkıyı aslında keşfetmem geç oldu, zira bahsi geçen diziyi izlemedim, pek fazla da etrafta duymadım açıkçası. Sonra Zeynep Alasya ile tanışınca, “ne yapmış ne etmiş” çalışmalarım sonucu keşfettim (eh iyi müzik her zaman keşfedilir lafım doğrulanmış oldu sayın postdaş, zira iyi müzik –o anda parlamasa bile sırasını bekler ve bir anda kulaklarımıza dolarak gündeme gelir, 90’lı yılların şarkılarının 2000’lerde değer kazanması bunu gösteriyor) Neyse parantezi kapatıp Zeynep Alasya’ya odaklanalım. Sanatçı bir babanın kızı olarak sanatın bir dalında başarı kazanması şaşırtıcı değil, bunun üzerine bir de güzel ses ve muhteşem bir vokal tarzı, Zeynep Alasya’yı benim için çöldeki vaha yapıyor. Seviyorum Zeynep Alasya’nın usul usul söyleyişini, kulağıma okşayıcı gelen ses rengini ve albüm/şarkı bittikten sonra yorulmak yerine dinlenmiş hissetmeyi. (Belki de yaşlandım sevgili postdaş, dandandan müziklere artık bi yere kadar katlanıyorum.) Bu yüzden Zeynep Alasya bu liste dahil benim her listemde olacak…

sonbahardayım, kalanımla yıkıntılar arasındayım
gidiyorum yüreğimden uzağa, her adımda yalnızlığım
inceliğim yok senden sonra azım

yürürüm umudum yol olur gölgeme
yürürüm bir bağ sevda ekip düşüme
yürürüm yarınım yol olur geceme
yürürüm salkım salkım hasret bir damla sitem cebimde
yağmur kokan gözlerimde baharı saklar
sabah buğusu ellerimi güneşe sürer, yürürüm

sonbahardayım, kalanımla yıkıntılar arasındayım
gidiyorum yüreğimden uzağa, her adımda yalnızlığım
inceliğim yok, ardında ıssızım

yürürüm bugünüm yol olur dünüme
yürürüm bir tutam hüzün sinip yüzüme
yürürüm nefesim yol olur düşüme
yürürüm salkım salkım hasret bir damla sitem cebimde
kış yorgunu ıslığımla denizi öper
yetmez kadere canım kendimden kaçar, yürürüm

10) YILDIRIM GÜRSES – SONBAHAR RÜZGARLARI: Bu şarkıyı tabiri caizse didiklemeyen kalmadı, Ajda’sından Teoman’ına, Gönül Yazar’ına bir dolu insan söyledi, filmlerde söylendi, söylemeyen/sevmeyen dövüldü (mecaz olarak tabi ki). Artık suyunun suyunun suyu çıkarılana kadar söylendi. Ama nedense bu şarkı benim için güncelliğini korur, özellikle sahibi olan Yıldırım Gürses’ten. Yıldırım Gürses, samimi duyguları, çok etkili bir vokal tonuyla aktarır. Bu yüzden onun duygu aktarma ve samimiyetine erişemeyen kişilerde sakil durur şarkıları. Ayrıca zordur bu şarkıları söylemek, çünkü çok tizlere çıkar şarkılar. Bu listede sahibinin sesinden yer alması bu yüzden. Söylenmiş olmak için söylenmemeli bu şarkılar. Her sonbahar gelişinde, sarı sarı yapraklarla, kuru dallar arasında sen gelirsin aklıma diyen bir insan sevilmez de ne yapılır?

Düşen bir yaprak görürsen
Beni hatırla demiştin
Biliyorsun seni ben
Sonbaharda sevmiştim

Her sonbahar gelişinde
Sarı sarı yapraklarla     
Kuru dallar arasında
Sen gelirsin aklıma

Rüzgarla düşen yapraklar
Daima senin hayalin
Yine bir sonbaharda
Geleceksin sen bana

Her sonbahar gelişinde
Sarı sarı yapraklarla
Kuru dallar arasında
Sen gelirsin aklıma

Bu yazının sonbahar kısmına son verirken, ikinci kısmı olan YAĞMURLU ŞARKILARDA görüşmek üzere, sakın bizden ayrılmayın efenim… :)

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Sonbahar bana önce caz şarkılarını sonra da eski kasetleri karıştırıp dinlediğim yerli, özel dizeleri olan, güzel seslerin söylediği şarkıları getirir. Bu yazıda da büyük kısmı var.

Yıllar sonra Yıldırım Gürses'in dökülen yapraklarının üzerinde yürürken, Deniz Seki'nin şarkısını dinleyebiliyoruz. Seviyorum Türk Hafif Müziğini!

Oturup hepsini ve dahasını dinleyesim geldi. Kalemine sağlık! Müzik dinlerken kafa yormanın güzel sonucunun kanıtlarından biri olmuş bu yazı...