Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

26 Aralık 2011 Pazartesi

DÜN GECENİN NOTLARI - 2 [BORA ÖZTOPRAK-KAAN ÖZTÜRK]

Fatih Erdemci’nin konseri bittikten sonra, gecenin 2. durağı olan Cadde Nispet’e doğru yola çıkıyorum. Program çoktan başlamış, ama olsun ben tam program ısındığında orda olucam. Hem canım Taksim’den caddeye geçiyorum kolay mı?

Cadde Nispet’e varmam Taksim’den 1 saat sürdü. Tabii bunun yirmi dakkası taksiciyle Nispet’i bulmak! Zira ben yönsüz, taksici benden yönsüz! Dolandırdı dolandırdı beni, bir de üstüne parasını istemez mi? Çıngar çıkardım tabi. Tutuşturdum eline bir miktar para, hakkın bu dedim ve indim.

Bora Öztoprak-Kaan Öztürk takipçisi olup, bu postu okuyanlar bilir. Bu ikili 12 senedir caddedeki benzersiz programlarıyla haftanın iki günü Nispet’i tıkabasa doldurur. Bu gecenin farkı yoktu. Kaan Öztürk’ün ve Bora Öztoprak’ın kimyaları o kadar uyuyor ve 12 senedir o kadar kardeşten öte bir iletişim oluşmuş ki aralarında, bu samimiyet size anında geçiyor. Şarkılar, espriler, kahkahalar, danslar, doğaçlamalar kaç sefer giderseniz gidin, hep sizi yakalıyor.

Yaşar bir sohbette şöyle bir tespitte bulundu ki, çok doğru: “siz öyle bir program yapıyorsunuz ki, yurtdışından bir konuk gelse, hem kendi dilinde hem de yerli müzik dinlemek istese, ilk adres sizsiniz!” Zira Shape of My Heart melodisi giren bir şarkı anında Sarışınım’a bağlanabilir, oradan We Will Rock You’ya geçebilir, daha da devam ederseniz Akdeniz Akşamları’nın içine yedirilmiş Oasis-Wonderwall ile uluslar arası bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Kaan Öztürk’ün araya serpiştirdiği ve Bora Öztoprak’ın da geri paslarıyla iyice renklenen yerinde ve dozunda espriler 4 saat süren ve 70 kusür şarkının söylendiği programın enfes sosu oluyor. Tabi ki evlilik teklifleri ve doğumgünü kutlamaları programın olmazsa olmazı. Bu ikili ayrıca seyircileriyle çok sıcak bir interktiflik içinde, laf atıyorlar, karşı cevaplara geri paslar gönderiyorlar.

Gecemize dönelim: İçerisi her Bora Öztoprak ve Kaan Öztürk gecesinde olduğu gibi tıklım tıkıştı ve bak işte çekti mi çekiyor, tam ben içeri girip sahne önünde yerimi alırken Yaşar sahneye davet ediliyordu! Bu kadar olur dedim. Yaşar Kuşlar’ı söylemeye başlarken ben çoktan havaya girmiştim bile. Ardında tüm Nispet Divane ile yıkıldı. Yaşar program boyunca iki şarkı daha seslendirdi.

Gecenin benim için bir diğer güzelliği, yıllar önce Türkiye Popstar yarışmasında favorim olan Barış Kömürcüoğlu ile nihayet tanışabilmek oldu. Barış benim O yarışmada Evren’le birlikte iki favorimden biriydi. Evren’le zaten samimi olmuştum daha önce, Barış’la o kadar yazışmadan sonra sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi samimi olmak ve birlikte şarkılara eşlik etmek çok keyifli oldu.

Programın ikinci kısmı, ilk programdaki hareketli şarkılarla yorulan seyirciyi dinlendirmek üzere slov şarkılarla başladı. Slov şarkı denilince de Barış Kömürcüoğlu sahneye çıkmadan olmazdı. Masum Değiliz’i söylerken, Barış Kömürcüoğlu’nu gözlemledim. Yıllar önceki yarışmadaki haliyle şimdiki halini ve yıllar yaramış, hem görünüş hem de sahne duruşu olarak. Adamda hakikaten dehşet bir ses var, o ekranda nasıl duyuluyorsa onu 3’le çarpıp hayal edin. Sahne hakimiyeti ile, yorumuyla beklediğim Barış’ı gördüm. Ardından gelen istekler doğrultusunda “Bu Gece Son” ve “Değer Mi” ile üç şarkısıyla geceye renk kattı. Bilmeyenler için her Cuma Nişantaşı Melon 24’te çıkıyor.

Gece Bora Öztürk-Kaan Öztoprak’ın (eheuue bilerek yazdım, zira artık artık onlarınki iç içe geçmiş bir kardeşlik, bu ikardeşliği belirten çeşitli doğaçlamalar da Yaşar tarafından tivitır ortamında denenmişti. bkz: KORA ÖZTOPRAK VE BAAN ÖZTÜRK; KORA ÖZTÜRK ve BAAN ÖZTOPRAK; KARA ÖZTÜPRAK ve BOAN ÖZTORK :) hoş! ben de severim sevdiklerimin isimlerinde böyle karıştırmalar yapmayı...) alamet-i farikası Apaçi dansı ile devam etti. Ama ısrar etmeyin detayını söylemem, bunu kendinizin gidip görmesi gerek! Gece Bora Öztoprak’tan Seni Seviyorum, Sil Baştan ile demini alıp, Kaan Öztürk’ün Halil Sezai taklidi, İngilizce ve yerli doğaçlama potborileri ve tabi ki Yollarda Yoruldum’u ile sonlanırken, benim aklımda güzel bir gecenin anıları, içimde mutluluk, kulise yönleniyorum (detayları bana kalsın). Kuliste bir muhabbet, espiriler havada uçuşurken, kendimi orada olabildiğim için şanslı ve ayrıcalıklı hissediyorum.

Son söz: İnsan sevgiyi boş yere hak etmiyor, bu postlarda adı geçen bütün sanatçılar, müziğe ve işlerine olan bağlılıkları ile, işlerine ve seyircilerine olan saygılarıyla ve insaniyetleri ile elde ettikleri sevginin her zerresini hak eden insanlar. Eh ben de buradan hala bu coşkulu geceyi yaşamak isteyenler için programın  Cumartesi geceleri Cadde Nispette, Çarşamba Geceleri Nişantaşı Melon 24’te olduğunu hatırlatarak bir müzikseverin misyonunu yerine getireyim:
  
Dün gecenin özeti:

Resmen bol sanatçılı bir yeni yıl provası oldu. Fatih Erdemci’li, Bora Öztoprak’lı, Kaan Öztürk’lü, Yaşar’lı, Barış’lı nice yıllarımız olsun. Onlar var diye biz Müzikten bahsedebiliyoruz…

Kişiye Özel Not: Şefika Kaya, sen benim bi tanecik manevi ablamsın! İyi ki varsın!

Hiç yorum yok: